hayvansever olarak,star ana haberde nazlı celik in " yavru kediyi kurtarma..." cümlesiyle başlayan anonsu beni çok mutlu etmişti.insanların bile yollarda ölüp saatlerce bekletildiği canım türkiye mde bu haber benim için çok önemliydi.o an national geographic de yayınlanan hayvan kurtarma ekiplerinin çalışmalarını düşünüp,demek ki bizim ülkemizde de var diye kısa sürecek gurur yaşamıştım.habere gelince,bir kedi ısınmak için aracın motoruna giriyor. araç sahibi motoru çalıştırınca bu durumu farkedip hemen itfaiyeye haber veriyor.yavru kedi çaresizce etrafına bakıp dakikalarca acı acı miyavlıyor.belli ki kötü sıkışmış ve canı fena yanıyor.annesi hemen sesini duyup geliyor ve aracın etrafında sağa sola koşup, bekliyor.neticede itfaiye elemanı kedinin çıkartalamayacağını anlıyor. bu gibi durumlarda en mantıklı çözüm acil araç servislerinden destek almak ve aracın kaputunu kedinin çıkacağı şekilde rahatlatmatır.peki bu uygulanıyor mu.tabiki de hayır. kedinin ,gözlerinde servis ücreti kadar değeri olmaması, kedinin deli gibi çekiştirilip acılar içinde bağırmasına sebep oluyor.kedinin tek bacağı içeride kalıyor ve o bacak yine deli gibi çekilerek çat diye kökünden kopuyor.abartısız bacağın kopma sesi duyuluyor.ağlamaya başlıyorum.kedicik sözde, tedavisi için bir kutuya konuyor ve götürülüyor.tabi veterinere varıncaya dek kan kaybından ölmezse.anne kedinin çaresizce olanları seyrederek yavrusunun arkasından acı acı miyavlaması ise içler acısıydı...sözün bittiği yer burası olsa gerek.yazıklar olsun size, yazıklar...nazlı çelik in haber bitiş cümlesi ise yutulur cinsten değildi.gülerek "yavru kedi nin bacağı koptu fakat canı kurtuldu...".national geographic de ,balığa göz operasyonu için anestesi verildiğini izleseydiniz emin olun bu cümleyi utancınızdan silah zoruyla kurardınız..aferin size aferin...