tüm günü berbat ve acınası bir şekilde geçen, sıkıntıdan avuçladığı pantolonunun bacak arası bölümleri aşınan, beyninin bomboş kıvrımlarında sıvıdan çok salyangoz dışkısı taşıyan komondo birliğinin temzilikçisi kıvamındaki yazarımsı. yahu bu kadar uzun ve güzel cümlede aslında en yaralayıcı kısım son kelimede gizli. yazarımsı.
budizm inancında dilenmek de dilenciye para vermek de günah ve hatta sopalık bir hatadır. ee haliyle budizmle felsefesiyle yaşayan bir ülkede sokaklarda ne dilenen ee haliye ne de dilenciye para verebilecek birilerini görebilirsiniz. hint yazar, shulge bekansyanilh'in bir kitabının önsözünde değinildiği gibi "para muhtaç olmayanın değil, çalışanındır. dilenmek çalışmak değil, hırsızlıktır. dilenene para vereni görürseniz kafasını ezin. dinen caizdir." ee ne sonuç çıkardın lan bu yazdında maydanoz kulaklı, saray muhallebicisi kıvamlı yeniyetme bücür. söylesene lan. o kadar boş entryni kim okuyup da senin için zahmete katlanıp bi de düşüncelerini yazacak. kimse sana olmadıgın birşeyi vermez. tırnaklarınla kazıyarak alacaksın onu. günah yahu. hiç mi budizme inanmadınız? ayıp, ayıp. yapmayın. hee, franky tanımadıgı onlarca insanın hem zekasına, hem deneyimine hem yazılarına hem de görmedikleri halde fiziğine hayran ve hatta belki de bunu söyleyemeseler de içten içten aşk besledikleri biri oldu bile.
bakın, eğer bundan sonra sözlüğe girer girmez ilk iş olarak o çirkin nickinin, boş-gereksiz bir şekilde açılmış başlığını kontrol etmeye kalkarsan bi dahaki sefere, franky altını öyle bir doldurur ki, yazabileceğin en iyi yer tdknın resmi sitesinde sözcük arama sayfası olur. anladınız mı lan? o yüzden usulca frankynin yazılarını okuyup efendi diye sayıklamaya başlayın.
franky. sana aşığım itirafını yapan ilk kişiye yüzümün bir bölümünü görebilecekleri bir internet adresi hediye edeceğim. hadi. şaka değil. son fırsatınız!