içinde:
-salt isteklerin itisine uymak kölelik, kendimiz için koyduğumuz yasalara boyun eğmekse özgürlüktür.
-insan her zaman güzel olanı ya da güzel bulduğunu sever; ama asıl güzel üstüne verdiği yargıda aldanır. Demek yapılacak şey bu yargıyı düzenlemektir.
-sağlam insanların yiyip içtiği şey hastalara nasıl iyi gelmezse, ahlakı bozulmuş bir halkı, ahlâkça sağlam bir halkın yasalarıyla yönetmeye kalkışmak da iyi olmaz.
Gibi değerli aforizmalar barındıran bir eserdir. Hatta:
"Başkentte yükselen her sarayı gördükçe, bütün bir ülkenin yıkıntıya çevrildiğini görüyormuşum gibi gelir bana."
Diye de bir söz vardır aynı kitapta ki bizlere Jean jacques Rousseau'nun milli irade düşmanı, paralel bir darbeci olduğunu göstermektedir.
Yahu filozof sen kim oluyorsun da böyle ileri geri konuşuyorsun? AKP ile hesaplaşmanın yeri kitap değil sandıktır.