osmanlı, -hiçbir- alanda "hayran" olunabileccek bir başarı göstermemiştir.
tek başarısı askeri alandadır.
o da büyük bir "deha" sonucu ortaya çıkmamıştır. avrupa'nın içinde bulunduğu "uygun" koşullar ile kalabalık ordusunun yardımıyla doğu avrupa'da toprak elde etmiştir. avrupa karışıklığını bir düzene koyup "normal"leşince ve asker sayısının önemi azalınca osmanlı askeri başarıları da son bulmuştur.
bu askeri başarı dediğimiz olayda da yendiği iki önemsenebilecek ulus vardır:
1. artık çoktan bitmiş, tükenmiş, ekonomik olarak iflas etmiş, latin orduları tarafından darmadağın edilmiş, batı dünyası tarafından yalnız bırakılmış bizans (ellenler).
2. osmanlıyı oyalamak için habsburg hanedanı tarafından osmanlı ordularının önüne atılan doğu avrupa'nın köylü ulusu sırplar.
kuzey afrika, tamamen politik nedenlerle osmanlı'nın "bağlaşığı" olmuştur.
araplar ise zaten askeri bir rakip bile değildir. mısır kendi başına bir değer sayılabilir. onu da savaş alanında yense de yönetememiş sonrasında kendi kendini yöneten mısır ordularına yenilmiştir.
askeri alan dışındaki diğer alanlara bakalım:
sanat tarihi:
aya sofya'nın kopyası olan bi avuç cami. sivil mimari yok. hiç yok. yalnızca cami. onlar da aya sofya'nın çakmaları.
o camiler de fars etkili bizans biçemi. osmanlı'da mimari bir "biçem" yoktur. osmanlı mimarisi bir gelenektir. bir tasarım, bir yenilik değildir. fars camisinin aya sofya türevleri.
bazı yazarlar ilk kubbe'nin ve "kemer" yapısının osmanlılar tarafından bulunduğunu söylüyor. gülüyorum.
en önemlisi şuras: sivil mimari -yok-... çünkü osmanlı'da sivil yok! yalnızca istanbul merkezli bir ordu var. bu orduya da vergi toplamak ve halkı kandırmak için cami lazım.
bilim:
osmanlı'da bilim yoktur. yok. hiç yok. o arşivleri istediğiniz ölçüde tarayın deşin. bir sayfa bilim bulamazsınız. çünkü yok.
ali kuşçu çağrıldı diye 600 yıllık devleti "bilimde çığır açtı" olarak tanımlıyorlar.
lan ali kuşçu osmanlı'ya geldiğinde ali kuşçu'ydu zaten. osmanlı yetiştirmedi. gelince de bişey yapmadı. çünkü eşariler adamı kafir ilan etti. bastırıldı.
öte yandan, hadi diyelim ki ali kuşçu "osmanlı ürünü" olsun. öyle değil. ama hadi varsayalım... e peki 600 yılı bir kişiyle mi kurtaracaksınız?
osmanlı'da yalnızca medrese vardır. eşarilik öğretilir. bilim karşıtıdır. bi kaç bilimsel eğitim girişimi olmuşsa da bunlar başlar başlamaz bastırılmış bitirilmiştir. bilimle uğraşmaya yeltenenler ya katledilmiştir, ya sürgün edilmiştir, ya da susmak durumunda bırakılıp aşağılanmış ve tecrit edilmiştir.
osmanlı'da bilim yoktur. o 19. yüzyılın sonunda kurulan bilmem de sultanisi şahanesi adlı okullar üniversite değildir. meslek kursu'dur. osmanlı'da hiçbir zaman üniversite olmamıştır. türkiye toprakları ilk üniversite'yi cumhuriyetle görmüştür. istediğiniz ölçüde atatürk düşmanı olun. gerçek bu. tarih mühendisliği sizi kurtaramaz. türkiye topraklarına üniversiteyi atatürk getirmiştir. bilimsel eğitim atatürk'le bu ülkeye gelmiştir. istediğiniz kadar arşiv deşin. ulaşacağınız sonuç değişmez.
avrupa'yla karşılaştıralım: ilk üniversite'nin -gerçek anlamda ilk üniversite'nin- kuruluşu: university of bologna (1088)
bak orayı iyi oku: 1088... yani, osmanlı kurulmadan 200 yıl önce. dünyayı neden avrupalılar "fethetti" sanyorsunuz? şu anda modern bilim ve teknolojide varolan nerdeyse herşeyi neden avrupa geliştirdi sanıyorsunuz? buna birikim denir.
eğitim:
osmanlı'da eğitim yoktur. aynı bilim gibi.
yalnızca imamlar eğitim görür. bi de saray eşrafı. yani paşa adayları ve paşa çocukları. bunlar da devlet işleriyle uğraşan kişi olup sayıları binleri bile geçmez. osmanlı'nın geri kalan tüm müslüman tebaa'sı kara cahildir. yaşamları boyunca ne okuma yazma öğrenirler, ne okurlar, ne de yazarlar. onun için imam ya da paşa olmayanlardan geriye -hiç bir- yapıt kalmamıştır.
osmanlı yediği boku 19. yüzyılda anlamış ve istemeye istemeye, utanç ve eziklik içinde avrupalılara liseler açtırmıştır. bu liseler de yine toplum için değil saray eşrafı, asker sınıfı ve ulema içindir.
bakın burası çok önemli:
eğitim gören ilk nesil osmanlıyı yıkmıştır.
işte bunu iyi anlayın.
hukuk:
osmanlının hukuka bir katkısı yoktur.
insan hakları?
ticaret hukuku?
miras hukuku?
medeni hukuk (civil law)?
uluslararası hukuk (diplomasi) ?
var mı bi katkı? yok. neden? çünkü osmanlıda hukuk yok... çünkü osmanlıda şeriat var a gözüm. hukuk gelişir mi? şeriat ise eşari ulema sınıfının bin yıllık yalan dolanı. islami hukuk bile denilemeyecek ölçüde aciz bir dizge. yoksa osmanlıda faiz olabilir miydi? genelev olabilir miydi? olabildi ama. bilim yasaklanırken bunlar olabildi.
peki geriye ne kaldı osmanlıdan?
yol kaldı mı? kalmadı.
eğitim dizgesi ve binlerce okul kaldı mı? kalmadı.
anadoluya yayılmış hastaneler kaldı mı? kalmadı.
şehircilik ve planlı şehirler kaldı mı? kalmadı. çünkü osmanlıda istanbuldan başka şehir yoktu. koskoca bir köydü osmanlı. öyle olması istenmişti. böylece rahatlıkla zulmedilebileckti.
güçlü bir bilgin aydın sınıfı kaldı mı? kalmadı. kalanlar işte birinci meclisi dolduramadı bile. esnaf, toprak ağaları ve imamlarla birlikte anca bir meclis ettiler.