özgürlük türban takıp takmamakla değil, kişinin inandığı gibi yaşayıp yaşayaması ile ilgilidir. ondan sonrası kişilerin kendisini bağlar. inandığı gibi, beğendiği gibi, dilediği gibi yaşama özgürlüğüne kavuştuktan sonra isteyen türban takar, isteyen küpe takar, isteyen dövme yaptırır, ille herkesin birbirinin yaptığını anlamasına onay vermesine gerek yoktur. o türbanlı kadın da özgürlük adı altında yaşanan yoz, bozuk ilişkileri doğru bulmuyor, insanların birbirlerini kullanma üzerine yaşadıkları o çarpık ilişkilerin özgürlükle ne alakası var diye düşünüyor olabilir mesela. ama nihayetinde herkesin özgürlük anlayışı kendisini bağlar. ve diğerlerinin sınırlarını ihlal etmediği sürece kimsenin kimseye karışma hakkı yoktur.
diğer husus ise, türbanlı olmayan, bu konuda yasakla karşı karşıya olmayan, yani sorunu birebir yaşama gibi bir durumu da olmayan kişilerde nedir yani bu türban mevzusu takıntısı? hadi işin siyasi boyutunda şeriatı getirecekler diye korkup karşı çıktığınızı savunuyorsunuz türbana (başörtüsü değil dikkat!)insanların kendi içsel mevzularına neden karışıyorsunuz? hadi diyelim paradoks, bu neden seni rahatsız ediyor? bütün sorunları hallettik de türbanlı kadının paradoksu mu kaldı?