eskiden gazetelerde genel yayın yönetmeni yoktu, gazetenin "genel sekreteri" vardı. bu bakımdan başına genel geldiğinde, sekreter kelimesi sekiz kere sınıf atlar. ağzından şak şak sakız çiğneyip, boş zamanlarında patorna sakso çeken sekreterlerle karıştırılmaması gerekir.