... fakat herhalde ikinci bir aşka atlamak, senin için o kadar güç olmamıştır.insan evvela kendisinden utanır gibi olur ama bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır.vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer.ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kafi mazeretler tedarik etmiştir.
ha, sonra bir üçüncü, bir dördüncüyü sevdin bu böyle gidiyor.
peki ama, bu sevmek midir be adaşım, bir kadını öpmek, onu istemek sevmek midir?
çırçıplak soyunarak şehrin sokaklarında koşabiliyor musun?
bir bıçak alarak kolundaki ve bacağındaki adelelere saplamak ve böylece bir nehre atılarak yüzmek elinden geliyor mu?
bir şehrin adamlarını öldürmek cesareti sende var mı?
bir minareye çıkarak bütün dünyaya işittirecek kadar kuvvetle bağırabilir misin?
aşk sana bunları yaptırabilir mi?
işte o zaman sana seviyorsun derim.
sen sevgiline ne verebilirsin sanki?kalbini mi?pekala ikincisine?gene mi o?üçüncü ve dördüncüye de mi o?atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?hem biliyor musun bu aptalca bir laftır.kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun...göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun...
***
onu alamam, onu kaçıramam...
halbuki o da beni seviyor. bunu bana evvelsi gün ağlayarak söyledi.'gel' dedim.'beraber kaçalım' acı acı güldü.'ağam ' dedi.'ben senden noksanım, bana sadaka mı veriyorsun?' onu nasıl sevdiğimi anlattım.'bana kolunun yerine kalbini veriyorsun' dedim, 'bir kalp bir koldan daha mı az değerlidir?'
***
çiçeklerin açtığı mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturmak ve öpüşmek, yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir.
seni gördüğü zaman zalimce başını çeviren mağrur bir dilberin kapısı önünde ve ay ışığı altında sabaha kadar dolaşmak, bunu candan arkadaşlara ağlayarak anlatmak -söz aramızda- gene hoş şeydir.
fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.
***
3 kısımdan ve birbirinden güzel, etkileyici 16 öyküden oluşan sabahattin ali öyküleri.