tanrı'dan bir eş isteyendir çoğu zaman da. bir dişi isteyen erkektir, tanrı'dan. o dişiyi bulduğu gün, nesli devam edecektir. olmaz ama. kıskanır tahtındaki, yeryüzündekini. insanlar konusunda hayal kırıklığı yaşamış olan tanrı, yeryüzündeki bu asi kulu ile gurur duyar. tanrı, bu kişi ile gurur duyarken bu kişi tanrı'nın yalnızlığına üzülür. ve, karanlık gecelerde bağırır:
"alsana artık beni yanına! ya da, intihar etmeyi meşru say, bitireyim her şeyi! altı küsür milyar kişiyi aynı anda öbür tarafa getireyim. sen çok yavaş çalışıyorsın be tanrı'm, izin ver bana, mahşer gününün tarihini erken bir zamana alayım. seninle olan randevumuzu erken bi zamana ayaralayayım."
bir ses gelmez gökyüzünden. keser ümidini. her şeyden vazgeçer. en çok da tanrı'dan. adına kaygusuz abdal derler. o ise kendisine kaygılı aptal der. bir kaç kendini bilmez hayata dair ders vermeye çalışır kendisine. bir kaç aklı evvel, boşver der. bilmez ama hiçbiri:
boşverdiğinde kimse sana karşılığında bir şey vermez. onun içindir ki, hep aralardadır. araf'taki tanrı'yı ister sadece. araf'taki tanrı'yla yüz yüze görüşmek isteyen insan budur işte. bilmez kimse. bilemezler. ömrü, boktan bir otel odasında son bulduğunda, bileklerini dik kesmişken tek kelimelik vasiyetinde aynen şöyle yazar:
"bir huzurevinde doğal yollarla ölecek kadar küçülmedim daha!"