berbat bir durumdur.
sizin aşık olduğunuz, her saniyenizi hayaliyle, o güzel gülüşünü, o masum bakan gözlerini düşünürek geçrdiğiniz tek aşkınız, sizin bu hislerinizi bir başkası için hissetmektedir.
onu her görüşte, sesini her duyuşta, yüzüne her gülüşte insanın yüreğine bir hançer saplanır ve orada kalır sanki.
suçlayamazsınız onu, kızamazsınız, kalbi başkasına ait olsa da sizin kalbiniz ona aittir.
aslında bu durumda insanı en çok yaralayan çaresizliktir.
insanın elinden hiç bir şeyin gelmemesidir, bu acı duruma zamanla alışmaktır, hani yalın'ın da söylediği gibi şarkısında ''alışmaya çalışmak diye bir şey yok, alışmak zorundayım''