Bugün izlediğim bir programda bahsedilen tarih kokan şehir.
Programı sunan kişi Mardin Midyat' ta küçük bir köyü ziyaret ediyor. Süryanilerin olduğu bir köy. Köyün çoğu yurtdışına göç etmiş malum baskılardan dolayı şuan da sadece elli hane tek var. Bunun yanısıra yirmibeş tane kilise ve öğrenciler için medreseler var. Kiliseleri gezmeye başlıyolar köyün rehberi kiliseyi anlatmaya başlıyor taaa altıyüzlü yıllardan kalmiş bir kilise tabi eski yapısı korunacak şekilde restore edilmiş ama timurlenk zamanında yakıldığından bazı izler şuan bile mevcut ona rağmen dimdik ayakta duruyor. Rehber her sabah güneşin doğmasına yakın kiliseye gelip dua ettiklerini söylüyor sonra oruç zamanlarından bahsediyor hayvansal hiçbir şey tüketmeyip onun dışında herşeyi tüketebildiklerini söylüyor sunan kişi sizin oruçta baya rahatmış diyince yakında ki amca müdahale edip ama pastaneye gidip baklava yiyip yanında çay içmeyiz diye müdahale ediyor hemen. Sonra medreseye geçiyolar öğrenciler dua okuyor hep beraber kilise masaları gibi masalarda eğitim görüyolar. Rehber geçimlerinden bahsediyor tarım ve yurdışından gelenlerle yaz döneminde azda olsa turizmden geçiniyoruz diyor. Kısacası tarihlerini korumaya çalışan ve topraklarını birakmayan güzel mezopotomya insanlarını barındıran topraklar.