anlatıp duruyorum nasıl
bükülürdü saçlarına değen sarışın bulutlar
mağlup tabancalar kadar suskun dudaklarını
evinin yorgun aynalarını
ve diz kapakları morarmış çocukluğunu
anlatıp duruyorum latika
müstehcen düşler biriktiriyorum tanrıya rağmen
aradığım neydi kasıklarında
latika o sarhoş haziran gecesi
kulağıma bıraktığın yasadışı türkçe
yani tüm devinimleri tetikleyen
neydi
bütün bir haziran
cevapları günah sorular sordum neden
latikasız geçen günleri kurşunluyorum
neden latikasız bayramlar deviriyorum çocukların üzerine
neden kirletiyorum latikasız caddeleri meydanları ve otobüs duraklarını
içimde betonarme bir devlet soğukluğu
içimde yüz milyon hektarlık yokluğu latikanın.
,
PEYNiRALTI EDEBiYATI DERGiSi EKiM 2014- deniz göktepe