Diz kapağımın üstündeki yara izini görünce aklıma gelen beni içlendiren maçlardır.
Genelde benden bir yaş büyükler ve birkaç yaşıtlarla oynadığımız yıllardı.mahalle kültürü ve mahalle hiyerarşisi gereği abi derdik onlarda bize lakaplarımızla seslenir. ah ulan ah.
Mahalle maçları gergindir her zaman. 9-10 yaşındaki çocuklar karşı mahalleye karşı amansız mücadele verir.hiç beklenmedik özveriyle oynarlar.takım arkadaşını kollarlar.sürtüşmelerde direk hayırdır lan ne oluyoruz diye korurlar komşusunu.
Benim gibi karşı mahallede kuzenleriniz oturuyorsa maç daha ciddileşir.çünkü yenilince ölümüne dalga geçilir.nasıl koyduk amalar alır başını gider.oğlum benim attığım bacak arası nasıldı diye anlatılır da anlatılır.
Maç yine hışımla devam ederken top bende.arkadan bir ses:
+şaşa(benim lakap) atmadan dönme.
-Lan oğlum niye gelmiyonuz emre abi(sinir saygı karışık) dört kişinin üstüne atlıyorum orda.
Öteki pozisyonda ben emre abinin vereceği ayarı düşünerek yaradana sığınıp koşuyorum akabinde kuzene takılıp düşüyorum.artık kısa pantolon muydu şort muydu diz kan revan içinde.
Ben dizin derdindeyken ortam alevleniyor bizim mahalle kuzenlerin mahalleye dalıyor.sonra hayatımın en garip On dakikalarından birini yaşıyorum.bizim mahalle kavga ediyor ama karşı taraf akraba.bende mümkün mertebe kuzen olmayan birilerine sarıyorum.ama pek yaralanma olmaz birbirini yere düşürmeye ve boğazı sıkmaya dayalı kavga neticede yüzyüze bakacaz anasını.sonra maç yapmadık birkaç gün o oldu.benim diz kapağında anı oldu bir de.