Merhaba Sözlük. Size Hayatım boyunca basımdan gecmiş en ilginç Günlerden birini anlatacağım.
Aksam saatlerinde Bursa setbaşı'nın guzel mekanlarından Mahfel'de oturuyorduk. Sabah her tarafta elektrik kesintileri vardı biz orada otururken de rüzgar devam ediyor elektrik kesintisi mekanı bile vuruyordu. Neyse saat 9 a kadar orada oturduk arkadaşlarla. Mekândan çıkarken benim kız Aradı. Gel annemler yok 2 gün tekim dedi. Ben de heykel'den aşağı indim Demirtaşpaşa istasyonundan metroya bindim. Acemler istasyonunda indiğimde hava fena değildi. Rüzgar vardı ama öyle lodos cok kuvvetli değildi. 10 da cumhuriyet lisesinden yukarıdaki Kızın evine vardım. Saat 11 e kadar 3 defa kaymışım. Neyse burası biraz özel oldu sanki. Ben 11:05 de evden çıktım. Rüzgar vardı ama öyle mükemmel ötesi değildi. Acemler'e geri geldigimde bir izdiham gördüm. Gişedeki Görevli 'Emek yönüne gidenler su Sarı otobüslere arabayatağı istikameti ise metroya gitsin' diyor. Makinalar bozuk kart basmadan geçtim. Aşağısı ana baba günü gibiydi. 11:18 de oradaydım. Acemler'den sonraki istasyonda sanırım yola birseyler düşmüş diye metro yoktu. Ters istikametten gelen metro o kalabalığı Aldı geri gitti. Sırameşeler istasyonuna yani 2 durak sonrasına geldiğimizde 'burada da aktarma olacak' anonsunu duyduk.
11:39 da diğer metroya geçtik. Onunla gelirken her istasyonda 5 dakika durmaya başladı. Saat 12:10 da yüksek ihtisas hastanesi durağına geldik. Buradan sonraya Gidiş yok dedi makinist. Ben ise bir durak sonra arabayatağında inip Kestel metrosu ile eve geçecektim. Neyse orada indik. Karşıya geçtim. Direk dolmuşa atladım.
He bu arada Mahfel'de cep telefonumu unutmuş, metroya gelirken ise iPod touch ımın şarjını bitirmiştim. Maalesef ki hiçbir foto alamadım o Yüzden.
Dolmuş lambalara geldi polisler yukarı Çıkın işareti yapıyor. Dolmuş yukarı çıkıyor ama nasıl bir trafik var görmelisiniz. Yolun ortasındaki ince Ağaçları koruyan demirler sokulmuş yollara düşmüştü. Saat 1 e geliyordu ve dolmuş Tıklım Tıklımdı. Tam yol Ayrımına geldi sola donup oradan aşağı inecekti ki yan dükkanlardan birinden uçan tabela dolmuşa Çarptı. On camlar tamamen Kırıldı. Kimseye birsey olmadı ama şoförün Yanındaki adamın elleri kanadı.
Mecbur inmemiz gerekiyordu. Oradan aşağı koşmaya başladım. Rüzgar iste o an inanılmaz bir boyut almıştı. Saatime baktığımda saat 12:58 di ve ben Koşarak aşağı iniyordum. Bir ara bir araba tamponu beni kovaladı bir ara cop tenekesi kovaladı. Tam yüksek ihtisas in oraya gelirken yandan çıkan bir Opel arkadan dokundurarak Çarptı bana. Neyse ki sol bacağıma çarpsa da birsey olmadı. Zaten ben koşarken rüzgar da yardım ediyordu. Cebimizde 25 Kuruş para var gelen dolmuşlar da dolu, boş olsa da almaz zaten..
Tam kavşağa geldim, Nilüfer otobüs acentasının üstündeki dev Afiş yola düştü. Bir Broadway in üstüne Düşen bu afişi millet kaldırırken ben yola çıkıp Arabaların izin verilmediği tarafa Yürüdüm.
Total in önünde polis engeli vardı ve orada bana 'nereye gidiyorsun' dediler. Erikli dedim. Buradan geçiş yasak Yukarıdan dolaş dediler. Polisten babama telefon açtım ben Güvendeyim vs diye. Yoldan dolaşarak geçerken birden fazla arabaya el salladım ama hiçbiri durmadı. Bir binadan tuğla 10 metre önüme düştü. Yemin ederim Ölüm hiç bu kadar yaklaşmamıştı bana. Tuğla dediğim de bildiginiz Dişi beton harcı ile kaplı olandan. Ölmeden yola çıkabildim. Yine defalarca tek tük gelen arabalara el salladım ama hiçbiri durmadı. Arabayatağı istasyonuna geldigimde Hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Yolun tam karşısındaki Çelik kapı Dükkanı'nın Tabelası bir anda sokulup yolun karşısındaki bana doğru uçtu. Bir Kısmi metro yolunda kaldı diğer parçası ana yola düştü ve imkansız denecek şekilde bana ulaşıp ayağıma Çarptı. Ayağım morardı biraz ama birşeyim yok.
O tabelanın sokulduğunu gördüğüm an resmen Öldüm dedim. Tam 100 Metre ötede bir araba durdu.
-koçum nereye
+abi Erikli lambaları
-vakıf a ineceğim gel yol ayrımına kadar götürürüm
+abi Allah Razı olsun
Oradan sonra 500 Metre yol vardı. Polis karakolunun önüne geldigimde hiçbir polisi göremedim zaten sadece nöbet kulübesinde bir Kışı vardı. Ben hala o 500 metre icin el sallarken hiçbir araba durmadı. Seyir halindeki bir iki arabaya gidip 'abi şuraya gideceğim' dedim ama hep 'ya ben terse gidecegim' gibi laflar duydum. Ulan tipe bak bu tip ne adam vurur ne para ister. Gören 15 yasında der nefes alış verisinden belli yardım istediği. Havayı sen görüyorsun demi. Hiçbiri ters istikamete gitmedi Sözlük. Yardımcı olmadı insanlar.
Erikli lambalarına geldigimde korkunç birseyle karşılaştım. Eskiden Lambaların olduğu kavşakta bulunan çelebi oto yıkamanın çatı uçmuş. O kiremitler yola dokulmuş. Ulan burada olemem diyip koşmaya başladım. Milli pazar marketin önüne geldigimde kırmızı kiremit parçalarını gördüm depar attım. Hacivat metro istasyonu alt Geçidi'nin önüne yapılan yeni inşaatlardan da yola birseyler dökülmüş. Duşunun ki alt geçitten inip karşıya geçtim, yolun karşısına değil ha ayni taraftaki diğer çıkışa. Yani 10 metreyi güvende gecmek icin. Sonra petrol ofisinin tabelalarının kırıldığını gördüm. Eve yaklaştığımda bi dikkat ettim de yaklaşık 3 kilometredir elektrik yoktu.
Eve geldim ve saat 2:30 da Kapıdan girdim. Bu entry yi evde elektrik dolayisiyla internet olmadığı icin farklı bir zamanda gireceğim.
Yıllar önce Çocukken okuduğum Metal fırtına romanında anlatıldığı gibi bir kaos ortamına şahit oldum Sözlük. Yıkılan yerler uçan levhalar sıkışan trafik insanların kendini düşünmesi korku ve panik hali. Belki abartıyor olabilirim ama hiçbir zaman ölüm bu kadar yakın olmadı bana. 7 sene önce Boğazıma Bıçak dayayıp telefonumu isteyen tinerciler bile beni bugünkü kadar korkutmadi. 22 senelik hayatımda, o kadar rüzgar gördüm o kadar kar fırtına gördüm hele rüzgarın Anavatan'ı Bandırma'da okuyorum ben böyle birşeye Şahit olmadım. Ulan sevişmişim karnım ac duş almam Lazım karnımda sabahtan beri olan Anlamsız Ağrı yorgunluk hepsi bi arada.
Sonuç olarak Sözlük, böyle tehlikeli havalarda direk eve gitmek gerekiyor bu havalarda sevişmek ters etki yapıyor.