öncelikle çok büyük bir ticari zekayı gerektirir. zira dışarıda satılan bardakta mısırın hem dişin kovuğuna yetmemesi hem de 5 yetele gibi cüzi bir rakama mal olması bu fikrin doğmasına sebep olmuştur. allahtan yazdığınız sözlükte arjen robben gibi adam smith çizgisinde dahi bir insan var da nasiplenebiliyorsunuz.
öncelikle marketten tukaş'ın konserve mısırından bir kutu alıyoruz ve eve geliyoruz. dibine az miktarda su doldurduğumuz tencerinin altını açıp kaynamasını bekliyoruz. hafif hafif fokurdamaya başladığı an kevgir ya da büyük süzgeç tarzı dibinde delikler olan bir materyale yeterli miktarda mısır dolduruyoruz. harıl harıl buhar üreten tenceremizin üzerine bu materyali koyup 5 dakika kadar bekliyoruz.
ısınan mısırlarımızı tencerenin üzerinden aldıktan sonra derin bir kaba döküp yağ, tuz, karabiber, pul biber ekleyerek iyicene harmanlıyoruz. ortaya enfes ve hesaplı bir lezzet çıkıyor benden tavsiyesi.