Nasıl ki, ay ışığının notalara dökülmesi Moonlight Sonata ise, hüzün kelimesinin beyaz perdeye aktarılması da Mar Adentro'dur.
Gelecek planları olabilecek genç bir insan. Tıpkı sen gibi. Günün birinde arkadaşlarını alır yanına, denize gider. Tıpkı gitmiş veya gitmek istemiş sen gibi. Hazin bir kaza geçirir. Tıpkı senin geçirdiğin veya geçirebileceğin gibi. Yatağa mahkûm bir hayata merhaba der. Tıpkı sen veya senin de olabileceğin gibi. Bu makûs ıstırabına nokta koymak ister çünkü hayat seçimdir. Her ne kadar yaşamak bir seçimse, ölmek de bir seçimdir. Nedeni basit: yapmak isteyipte yapamamak, ruha o kadar ağır gelir ki, beden bu kefaleti ödeyemez.
Mar Adentro genç bir adamın hüzün dolu şarkısının beyaz perdeye yansıtılmasıdır. Yansıtılan perdedeki gözüken biçemler, tıpkı bizim yaşadığımız veyahut yaşayabileceğimiz kederin yalnızca 125 dakikalık kısa bir özetidir.