Mutluluktur çünkü çevrenizdeki topluluğun veyahut yaşam biçeminin önce icat edip ardından kutsadığı tabulara ayak dirersiniz. Bu tabular; iphone, facebook, pembe pantolon veya bilumum dayatmalardan din ve düşünce tarzına kadar uzamakta. Aslında aynılaşmayı, farklılaşma olarak gösteren bu sosyal yaklaşım; sizi, kendince bir takım "doğru" çizgilerin içerisine konumlandırır.
Konumlandırıldığınız bu sınırlar içerisinde, ilk etapta soyutlaştırılan ortak kazanımlarımız olan "kavramlar" silsilesidir. iyi-kötü, barış, ahlâk, medeniyet, sağ-sol görüş, komünizm vb. dünyasal görüşler aslından çarpıklaştırılıp, içi boşaltılan bulutlara çevrilir. Birbirlerine beş adım dahi yaklaşmayacak olan bireyler, en alt düzlemde olabilecek bir paydada kamplaştırılır.
siz ise bu kamplardan bitaraf olmayı seçersiniz fakat hüzünde işte bu seçimle başlar. Çünkü toplum içerisindeki yalnızlık duygusu hüznün eş anlamıdır.