durduk yere arama başlığına yazılandır. ne bileyim yahu, ciddi anlamda abartıldığı kadar yok işte bunu yapmak. nasıl ki yabancı bir dil öğrenirken 1-2 sene cümleleri toparlamada, o dilin temel mantığını anlamada sıkıntı yaşıyorsan hukukta da aynen bu oluyor. 1. ve 2. sınıfta her şey gözümde büyürdü, şu an 3.sınıfım ve her şeyin o kadar zor olmadığını çok açık ve net söyleyebilirim. bir kural var mesela ; ''erkekler cinsel yönelimlere sahiptir.'' bunu sokaktan geçen her vatandaşa sorsan yanlışlamaz. bu bir kaidedir. hukuku hukuk yapan şey de bu kaidenin istisnalarıdır.
'' erkek birine tutulduğu zaman cinsel yönelimlere sahip olmaz.''
'' erkek bir yakını vefat ettiğinde cinsel yönelimlere sahip olmaz. ''
'' ... sarhoşken ... ''
'' iyi bir ahlak eğitiminden geçirilmişse.. ''
işte bu istisnaları çekip çıkarabildiğin zaman bu işin mantığını az biraz kavrayabiliyorsun. tamamen bakış açısıyla ilgili bir durum hukuk eğitimini kaldırabilmek. bir duruma, bir kaideye saplanıp kalmaya müsait yetiştiğimizden dolayı uzun cümleler ağır geliyor. halbuki o uzun cümlelerde aslında o işin öyle olmadığının izahı veriliyor. bir beyin, o iş öyledir, öyle de kalmalıdır kafasıyla bir kitabı eline aldığı zaman zorlaşmaya başlıyor işte. bence ilk iki sene bunun sıkıntısını yaşadım sadece.
yoksa bu zıkkıma bir allah kulu zor diyemez. alenen tartışılıyor her şey. kavramlar, tanımlar, oturdukları felsefe büsbütün ortada. bir metni 3-4 kere okuduktan sonra hayatta unutmazsın, çünkü adam seni gerizekalı yerine koyup görüşünü dupduru açıklıyor.
ezberden çok kesinlikle kafaya oturtmak meselesi. bir nosyon meselesi. hiç alakan olmayan bir hukuk dalına bile, o nosyondan güç alıp '' aslında böyle olması gerekir. '' diyebildiğin ölçüde bu iş oturuyor. hele ki yüksek mahkeme kararları zaten hukukun ne kadar değişik yorumlamalara açık olduğunu gösteriyor. avukatlık da bu değil mi ? işin temel harcını çok sağlam kafanda oturt. sonra kelimeleri bükebildiğin kadar bük. milyon tane teori çıkart. bir şekilde o işi kap.
bir de panik atak kesinlikle kaldırmıyor. o cümleler uzun uzun akıp giderken, şöyle bir durup, '' sakin ol, bunların hepsinin bağlandığı temel bir nokta var, bir puzzle oynar gibisin, kenar başlıklarına sürekli dönüp bak, konunun özünden uzaklaşma. '' diyemedikçe, odaklanmak ile dalıp gitmek arası o ince çizgide doğru tarafı belirleyemedikçe eziyetten başka bir şey değil. tüm konsantrasyon o metinde, o kenar başlıklarında olduktan sonra, ana hatlarıyla kanunun ne demek istediği fark edildikten sonra ezberlemez isen ne olacak ? açar bakarsın yarın bir gün.
ama dediğim gibi. o temel çatı çok önemli. borçlar hukuku ise mesele, bir sözleşme kavramı her şeyden öndedir ve her yerde karşına çıkar. bir idarede kamu yararı nedir kafa hep orada olmalı. çünkü en olmadık yerden ters köşe yaptırır.
aslında hayattaki her şey gibi. kolay, ama insanın elinde zorlaşıyor işte.