bi kız var sözlük. yıllar sonra ilk kez pazar günü görüşeceğiz.
lise sınavına hazırlanırken aynı dershanedeydik.
en baştan anlatıyorum, dinleyen olur umarım. çünkü bunu birileriyle paylaşmayı çok istiyorum.
çok yakın bi arkadaşım vardı, burak. yediğimiz içtiğimizi bırak, yattığımız oda bile aynıydı. beraber gittik aynı dershaneye yazıldık liseye hazırlanmak için.
grup belirleme sınavları oldu, yerlerimiz farklı olmasına rağmen allem ettik kallem ettik yan yana oturduk. cevap anahtarlarımız aynı olursa aynı grupta olacağız diye. neyse sonuçlar açıklandı, o ikinci grubun sonuncusu olmuş, ben üçüncü grubun birincisi. kıl payı farklı sınıflara düştük yani.
iki hafta gittik, sonra rehber hocası evimi aradı. bu haftasonundan itibaren 2. gruptasın sen dedi. niye dedim,
ilçeden gelen öğrencileri tek bi gruba toplamışlar. 2. grupta da 2 kişi varmış. o iki kişilik boşluğa da 3. grubun birincisi ve ikincisi yerleşiyormuş.
o cumartesi günü sabah dersahaneye gittim, 2. grubun kapısının önünde yasemin de bekliyordu. bizim 3. gruptaki kız. aynı mahallede oturuyorduk, iki haftadır beraber aynı tramvayla eve gidip geliyorduk. çok sessiz sakin, pamuk gibi yüzü olan uzun boylu beyaz tenli güzel bi kızdı. çok efendi oluşu, fazla konuşmaması falan bana hep çekici geliyordu. şans ya, ikimiz beraber ikinci gruba girdik sonra.
neyse burak'la oturduk biz, durur muyuz başladık goygoya. yasemin de komik erkeklerden hoşlanıyorum minvalinde bir şey demişti. arkadaş bi espriler, bi şakalar sınıfı kırıp geçiriyoruz burakla. sırf yasemine yaranmak için yapıyordum ben tabii. yaseminle yıl sonuna kadar aynı gruptaydık, aynı tramvaydaydık, aynı mahalledeydik. ama toplasan üç beş cümle konuşmuşuzdur.
bi kere onların evine kadar gittim arkasından. birlikte apartmana girdik. "noluyo ya" dedi gülerek. bi akrabam da burada oturuyor falan dedim. yalan halbuki.
bi pazar günü evden yarım saat önceden çıkıp yine onların apartmanına girdim. merdivenlerde üst katta duruyorum. yasemin çıksın da beraber gidelim diye. neyse çıktı, beni görünce şaşırdı. aa ne tesadüf falan dedim.
ama yok olmuyor. o çekingen, ben ona aşığım diye utangacım... konuşamıyoruz bi türlü.
dershane bittikten sonra bir daha hiç görüşmedik. aynı mahalelde olmamıza rağmen bir kez bile denk gelmedik birbirimize.
ve bugün.
3 saat önce.
facebook'taki arkadaş listeme bakıyordum. yaklaşık 150 kişi sildim. orada yasemin'e de denk geldim. ekliymişiz meğer.
hemen o an "yasemin nasılsın" yazdım.
sonra sildim konuşmayı. napıyorum ben ya dedim. sekiz on senedir konuşmadığım insan.
ama on dk sonra cevap verdi. iyiyim sen nasılsın dedi.
ben uzun süre cevap yazmadım.
"yanlışlıkla yazdın dimi" yazdı. yoo falan dedim. öyle başladık konuşmaya. hatırladın mı beni dedim, hatırladım ya sürekli güldürüyordunuz bizi dedi. *
o günlerden konuştuk biraz. sonra ben o apartmanda karşılaşmamızın falan her şeyin blöf olduğunu söyledim. gülüp eğleniyoruz sadece. çocukluk dönemiydi ne de olsa. numarasını istedim, whatsapp'tan devam etti konuşma.
izmir'de okuyormuş. ben de izmir'deyim zaten şu an. 3 saattir konuşuyoruz, pazar günü buluşacağız. akşama kadar benimdir artık.
yüzü hiç değişmemiş sözlük. yıllardır aynı. çocuk gibi yüzü var hala. pamuk gibi.
bana da "baya büyümüşsün sen" dedi ahaha cem yılmaz esprisi lan bu.
ama hala efendi. çok heyecanlıyım. baya bi süredir bi kızla buluşacağım için bu kadar çok heyecanlanmamıştım. hayırlısı.