işin aslı; "herkes ekmeğinin amelesidir", hamalıdır. Bazıları tulumlu, bazıları takım elbiseli.
Sonuçta çiftçilik dünyanın en eski mesleklerinden ve uğraştıklarından birisi, dünya üzerindeki insan hayatının devam etmesi için çifçilik ve bu işi yürüten köylünün varlığını devam ettirmesi gereklidir.
Dünyanın en gelişmiş ülkeleri çiftçiliğe ve tarıma yatırım yapıp, tarımla uğraşan taşra insanını desteklerken, ülkemizin ekonomik politikaları 23 Ocak kararlarından sonra ekonomik olarak köylüyü dışlayıp yok saymıştır.
Hatta Özal bir konuşmasında; "Adapazarı'nın patates tarlalarını söküp fabrika yapacağız" demiştir.
Peki patates tarlalarını söküp Adapazarı, izmit hattını, montaj sanayinden ibaret "endüstri"!! Ovasına çevirdik.
Peki sanayi ülkesi olabildik mi.?
Hayır.
Sanayi ülkesi olamadığımız gibi köylüyü dışlayarak bitirdiğimiz tarım sayesinde 30 yıl önce mercimeği bilmeyip, tohumunu bizden alan Kanada'dan mercimek ithal ediyor hale geldik.
Köylü son 30 yılın ekonomik politikaları sonucu bir kabuk ekmeğe muhtaç bırakılmıştır.
"Köylü milletin efendisidir" söylemi, söylendiği zamanda köylünün gazını almak için üretilmiş bir söylemdi, fakat bu gün köylü resmen bir kabuk ekmek için çalışan köle haline getirilmiştir.
Evet, köylü milletin amelesidir.
Bu hale getirenlerin taaa amk. Yim.