eğer bir üniversite öğrencisinin hayatı sadece evden okula - okuldan eve gitmek ve ders çalışmaktan ibaret olsaydı, görükle hakkında yapılan eleştiriler haklı olurdu. ama değil... ingiltere' nin manchester, amerika birleşik devletleri' nin miami, fransa' nın marsilya, italya' nın perugia, japonya' nın osaka, güney afrika' nın cape town kentindeki üniversite öğrencilerinin hepsi aynı şeyi düşünür: üniversite öğrenciliği sadece okuldan eve - evden okula gitmek ve ders çalışmak değildir. evet, temel amaç budur ama insan bir makine değildir. duyguları vardır. bazı şeyleri bilmek ister.
üniversite aynı zamanda yeni insanlar tanımak için ideal bir kurumdur. zaten tüm bir üniversite hayatınız boyunca tanımak ve bir arada olmak istediğiniz insanlarla karşılaşırsınız. bir arkadaş çevreniz, sevgiliniz olsun istersiniz. görükle de bunun için ideal bir yerdir.
- isteyen arkadaşlarıyla çekirdek kafe' de oturup batak atabilir,
- isteyen karnını katık' ın lezzetli dürümü, hobi' nin sosis speciali ile doyurabilir,
- arkadaşlarınızla deli kantin' de buluşup langırt oynayabilirsiniz, waffle yiyebilirsiniz,
- at kafe' de oturup kitabınızı okuyabilir, çayınızı içebilirsiniz,
- uzak bir şehirden gelip tek başınıza yaşamayı öğrenebilirsiniz,
- şarlo bar' a gidip kafayı çekebilirsiniz,
- sevgiliniz başını omzunuza dayadığı halde film izleyebilirsiniz,
- uzun yürüyüşler yapabilirsiniz - ki görükle bunun için idealdir -
kısacası eğer üniversite hayatı sadece evden okula - okuldan eve gitmek ve ders çalışmaktan ibaret olsaydı size katılırdım. ama öyle değil be dostlar. görükle' de ne yapılıyorsa yeni delhi' de, londra' da, miami' de, marsilya' da, osaka' da üniversite öğrencileri aynısını yapıyor. farklı bir durum yok. eğer olsaydı size hak verirdim ama kazın ayağı öyle değil işte...
görükle renkli, güzel bir öğrenci köyüdür. isteyen beğenmekte, istemeyen beğenmemekte özgürdür.
