medusa

entry110 galeri video4
    67.
  1. şimdi yazaklarım tamamen kendi yazılarımdır.yılların birikimi ile oluşturduğum,bir çok kaynaktan bilgiler elde ede yazdığım bir dökümanımın notları.buyrun :

    Medusa efsanesi bizleri yaklaşık 3,000 yıldır büyülemektedir. Bugün bile görüntüsü hâlâ, dünyanın her yerinde akıllarda hemen canlanıverir. Sıklıkla vazoların üzerinderesmedilen Medusa, domuz dişlerine sahip, saç yerine kafasındayılanların dolaştığı, bazen sakallı,sıklıkla suratı asık, ağzından dışarısarkan bir dile sahipve gözlerini size dikerekbakan bir kadındır. Antik Yunanistan'da, efsanelersayesinde karışık dünya anlamlanıyordu. Hikâyeleri tarihi kaydetmiş,doğayı açıklamışve insanlara yaşamşekilleri aşılamıştır. Medusa efsanesi dediğerlerinden farklı değildir. Efsaneler topluma ders verir vedüzen kurmalarına yardımcı olurlar. Ve bence Medusa efsanesi, Antik Yunan toplumundaki bazı değerlere bakmamızı sağlayanbir pencere açmaktadır.

    Antik Yunan çağlarında, Medusa adında güzelliğiyle herkesi kıskandıran,tüm erkeklerin sahip olmak istediği, aynı zamanda bütün tanrıları kendisine aşık eden bir kız yaşarmış. Medusa o kadar güzel bir kızmış ki yeryüzünde güzelliğiyle ona rakip olabilecek başka bir kadın bulmak mümkün değilmiş. Bu yüzden derlermiş ki; yeryüzünde bütün kadınlar bu güzelliği yüzünden Medusa'yı kıskanırmış. Fakat Medusa evlenemez.Medusa kendisine Tanrılara adamış ve iki kız kardeşi ile birlikte baş Tanrı Zeus'un en sevdiği kızı zeka Tanrıçası Athena'ya ait bir tapınakta,sonsuza dek bakire kalma yemini eden rahibe olarak yaşarmış.Bu bakire kalma yeminin amacı tüm enerjilerini ailevi işlere ve çocuk yetiştirmeye değil de tanrıçanın hizmetine sunabilmekti.Buraya kadarki hikayenin gerçekle bağlantısı bulunmaktadır.Athena Tapınağı Athinada Akropolisin tepesinde ayakta durmaktadır. M.Ö. 430'da tamamlanarak,Atina semalarında yükselmiştir.
    Phorkus ve Keto'nun kızları olan bu üç kız kardeşten Medusa'nın haricinde diğer ikisi ölümsüzmüş. Kendi tapınağında yaşayan bu güzel kızı gören Athena da kızın güzelliğinden etkilenmiş ama kendisini daha güzel ve çok daha zeki bulduğu için de pek fazla önemsememiş. Athena, Baştanrı Zeus'un kardeşi olan denizlerin efendisi büyük Poseidon ile birlikteymiş. Güçlü ve ölümsüz, büyük Tanrı Poseidon da karısı Athena'nın tapınağında yaşayan bu güzeller güzeli kızın farkındaymış ama Tanrılar katında bir ölümlüye aşık olduğu için küçümsenmekten korktuğu için de gizliyormuş ona olan ilgisini. Bir gün Athena her şeyi bilen baş Tanrı Zeus'un izniyle öğrenmiş Poseidon'un,Medusa'ya karşı ilgisini. Poseidon bunu şiddetle reddetmiş ve Tanrıça Athena'ya da yeryüzü ve gökyüzünde ondan daha güzel ve alımlı hiçbir canlının olmadığı üzerine yeminler etmiş. Athena da Poseidon'un bu söylediklerine inanarak olayı çok fazla büyütmemiş.Poseidon Athena'ya öyle demiş demesine ancak yine de bir türlü çıkaramıyormuş aklından dünyalar güzeli Medusa'yı.Medusa tutkusu yüzünden Poseidon aklını kaçıracak gibi oluyormuş. Sonunda denizlerin büyük tanrısı bu tutkusuna yenik düşmüş ve bir gün gizlice girdiği sevgilisi Athena'nın tapınağında, güzeller güzeli Medusa'ya zorla sahip olmuş ve bekaretini çalmış. Bu durum tarihin her evresinde kesinlikle suçtur. Medusa'nın dünyası kararmış, masumiyeti çalınmış, hayatı kökünden değişmiştir. artık bakire de olmadığından tanrıça hizmetine kendisini adaması da mümkün değildir.Dünyalar güzeli Medusa harap bir halde tapınakta kalmaya devam ediyormuş ama bu olayı Athena'nın duyması da fazla zaman almamış. Atena çok sinirlenmiştir. Ama Poseidon'a sinirlenmemiştir. Güçlü bir erkek tanrı olması münasebetiyle bu ondan beklenebilecek bir harekettir. Atena'ya göre, cezalandırılmayı hak eden Medusa'dır.Öyle hiddetlenmiş,öyle hiddetlenmiş ki Medusa'yı çok acı bir şekilde cezalandırmaya karar.Ve bu sinirle Medusayı bir ifrite çevirivermiş. Dünyalar güzeli Medusanın artık yüzleri o kadar çirkinmiş ki kimse bakmaya tahammül bile edemiyormuş. Medusa'nın gören herkesi bir mecnuna çeviren, en ufak bir yelde bile bütün telleri havalanan o güzelim saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüş. Bununla da yatışmayan Athena'nın siniri Medusa'ya yine de bakmaya çalışan herkesi o bakışların taşa çevirmesini sağlamış. Medusa'nın artık hiç kimseyle, hiçbir ilişkisi kalmamıştır. Bu da demek oluyor ki, Atena bu zavallı kızıömrünün sonuna kadar birçeşit yalnızlığa hapsetmiştir. Son olarak da, uzak ve ıssız bir adaya ölene dek sürgün edilmiştir. Efsaneye göre, Medusa "Gorgon"isimli bir canavara dönüşmüştür. Bu isim, antik Yunan dünyasında ki "korkunç" kelimesinden gelmektedir. Fal taşı gibi açık gözler, yüzdeki işaretler, şişkin bir yüz, dişlerin görüneceği kadar kasılmış bir deri ve dışarı çıkmış bir dil, ölü bir bedenin görüntüsünden esinlenmedir. Öldükten sonra, insan derisivücudun farklı noktalarından büzülmeye başlar. Yüz garip bir şekilde şişer. Gözler büyüyerek yerlerinden çıkarken, dil de şişerek ağızdan dışarı çıkar. Böylece, ceset insandan canavara dönüşmüş olur. Aslında, tarih boyunca ortaya çıkan çoğu canavar cesetlerden esinlenilmiştir. Aztek takvimi zamanlarında, tam olarak aynı şekilleri bulur, aynı büyüklükte gözleri, burunları, zoraki gülümsemeleri, dışarı çıkan dilleri görürsünüz. Mısır mitolojisinin Bes'inde bunları bulursunuz. Hint mitolojisinde, güneş tutulmasından sorumlu tutulan şeytan, yani Ruha'da aynı özellikleri bulursunuz. Güneydoğu Asya mitolojisinde, çocukları kaçıran şeytanRangda'nın da kocaman pörtlek gözleri ve ağzından sarkan çok uzun bir dili vardır. Bu çirkin ve kötü kadın sembolünü antik dünyanın birçok yerinde bu kadar meşhur olması, bu efsanelerin ne kadar geniş bir alana yayıldığını anlamamızı sağlar.Hikayemize tekrar dönelim. Medusa
    artık çok çirkin, kötü bir kadın veölümün efsanevi yüzü olmuştur. Fakat fiziksel değişimi, çekeceğicezanın sadece başlangıcıdır. iğrenç bakışları toplumdandışlanmasına sebep olacak, taşa çevirme gücü ise onubir hedef haline getirecektir. Çünkü Medusa'nın kafasınıkoparabilen bir savaşçısavaş alanında muazzambir avantaja sahip olacaktır. Kafası vücudundan ayrılsa bile taşaçevirme özelliği devam etmektedir. Akdeniz'in her yerindensavaşçılar, Medusa'yı katletmekve bu güce sahip olabilmekiçin harekete geçmişlerdir.Fakat içlerinden biri için durumlar farklıdır.Onun adı Perseustur. Ve Medusa'nın başını arayışımitolojideki en büyükmaceralardan birisidir. Perseus'un hikâyesi Argos'ta, yani Güney Yunanistan'dabulunan bir bölgede başlar. Efsanemize göre, Argos'a hükmedenzalim kralın adı Acrisius'turve bu kralın bir sorunu vardır. Hiç erkek varisi yoktur. Yunan dünyası, sahip olunanların aileiçinde kalması için çaba sarf etmiştir. Ve bunu yapmanın yolu da sahip olunanları,doğan ilk erkek çocuğa ya da en büyükerkek varise bırakmaktan geçer. Acrisius'un tek çocuğuDanaë isimli kızıdırve kızının da hiç çocuğu yoktur. Bu yüzden Kral, birerkek torun sahibiolup olamayacağını öğrenmekiçin bir rahibeye gider. Acrisius'a eğer kızınınbir çocuğu olursa, bu çocuğun büyüdüğündekendisini öldüreceği söylenir. Erkek torununun kendisiniöldüreceğini öğrenince, korkuya kapılan Kralkızının çocuk sahibi olmasınıengellemesi gerektiğine karar verir. Korkusuna yenik düşen Kral, kendinikurtarmak için bir plan yapar. Acrisius kızı Danaë'yi kimseningöremeyeceği bir kuleye hapsederek, onu gerçekten içler acısıbir hayata mahkum eder. Danaë havasız bir yereçok az bir yiyecekle hapsedilmiştir. Bu durum Kral'ın elini kanabulamadan kızını öldürmesidir. Kral kızının ölüm haberiniduymayı umarak beklemişfakat kızınınaçlıktan ya da susuzluktan öldüğü haberikendisine ulaşmayınca çok şaşırmıştır. ir süre sonra, kuleden gelenışıklar görmeye ve sesler duymayabaşlamışlardır. Bu yüzden Acrisius kızınınne yaptığını görmeye gitmiştir. Kral kızının odasına girdiğinde, kızının hâlâ yaşadığınıve aynı zamanda dakucağında bir erkek çocuğun,yani Perseus'unolduğunu görür. Acrisius, birinin güvenli kuleyegirip kızını hamile bıraktığınıgörünce çok şaşırır. Fakat bebeğin babasıölümlü bir adam değildir. Yunan tanrılarının kralı, mitolojinin en hızlı çapkınıZeus'tur. Birçok efsanede birçokkadını baştan çıkaran Zeus, Danaë'nin hapsedildiğinigörür ve ona aşık olur. Parmaklıklardan geçebilecek tek şekilolan altın yağmuru şekline girerekonun yanına gelir. Altın suyu şeklini alarakodaya akarve bu şekilde onunlailişkiye girer. Zeus'un altın yağmuru, ismini Perseus'tanalan gerçek bir doğa olayındanesinlenilmiş olabilir. Muhtemelen gökyüzündeki en etkileyicive gözle görülebilen meteor yağmuruPersean meteor yağmurudur. Eğer Ağustos ayında bakmafırsatı yakalayabilirseniz, sanki gerçekten gökten altınyağıyor gibi görünmektedir. Perseus hem bir tanrıhem de bir ölümlü olarak, yani yarı tanrı diye bilinenbir şekilde doğmuştur. Yarı tanrı demeko insanın tanrılara has bazıkutsal güçlerinin olduğu, fakat aynı zamanda onun ölümlüolduğu, yani ölebileceği anlamına gelir. Perseus'un bir yarı tanrı olarakkaderini yaşayabilmesi için, önceliklebüyükbabasının gazabından kurtulması gerekmektedir. Kral Acrisius bu çocuğunkehaneti gerçekleştirerekkendisini öldürmesinden korkmaktadır. ilk aklına gelen şey hem anneyihem de çocuğu öldürmek olsa daZeus'un intikam almasından çekinir. Bu yüzden, öldürme işini doğayabırakacak bir plan yapar. Acrisius anne ve çocuğunu salabenzer bir şeye bindirmeyeve onları denizegöndermeye karar verir. Danaë ve Perseus erzaksız, rotasızve onları denizin tehlikelerindenkoruyan bir şey olmadanölüme terk edilirler. Bu esnada, dalgalarınötesinde ıssız bir adada, Medusa ölüm bahçesineyeni heykeller dikmekte, başını almaya çalışan savaşçılarıtaşa çevirmektedir. Şuana kadar, deneyenlerin hepsiaynı hayati hatayı yapmışlardır. Yani ona bakmışlardır. Medusa'nın ne düşündüğü konusundaeski kaynaklar oldukça yetersizdir, onu sadece orada oturanve bir sürü taş ceset arasında hayatınısürdüren biri olarak anlatmışlardır. Bunun çok garip bir durumolduğunu siz de takdir edersiniz. Her yerde insan dikitleri varve o orada, tek başınadırve hiç kimseyle hiçbir şekilde yakın ilişkikurmanın tadını yaşayamamış bir haldedir. Bu yüzden Medusa'nın, sıradaki insanın görüş alanına girmesinive onu taşa dönüştürmesini bekleyerekyaşadığını düşünebilirsiniz. Fakat bir kahraman onunbüyüsünü bozmaya kararlıdır. Medusa heykellerininarasında çürüdükçe, denizin karşı yakasındaPerseus olgunlaşmaktadır. Bebekken, kendisive annesi Danaë, büyükbabası Kral Acrisiustarafından denize sürülmüşlerdi. Anne ve çocuğun ölmesi beklenirkenPerseus'un tanrı babası Zeus,onları koruması altına almıştır. Serifos adasına çıkmışlarve oraya yerleşmişlerdir. Büyüyüp yakışıklı ve güçlübir delikanlı olan Perseusçok güçlenmiş ve güçlüiradesiyle annesini korumuştur. Perseus'un koruyucu olmakiçin iyi bir sebebi vardır. Serifos hükümdarınınannesi için planları vardır. Serifos kralı Perseus'u etrafındagörmeyi istemiyorduçünkü hâlâ genç ve güzel bir kadın olanannesi Danaë'de gözü vardı, onunla evlenmek istiyordu. Perseus'u oyunun dışına atmakisteyen kral bir plan yapar. Tüm vatandaşlarından değerlihediyeler getirmelerini isterve boyun eğmeyenlerisürgüne göndermeye ant içer. Perseus'un fakir olduğunu ve isteğinikarşılayamayacağını bilmektedir. Perseus köşeye sıkışmıştır. Eğer sürgüne gönderilirse, annesi istemediğibir evlilik yapmak zorunda kalacakve sonsuza dekoğlundan ayrı kalacaktır. Düşünmeden, sonucu ölümcülani bir karar verir. Perseus; "Fakir olduğum için sizedeğerli bir hediye veremiyorumfakat daha önce hiç kimseninbaşaramadığı bir şey yapacağım, size Medusa'nın başınıgetireceğim." der. Bu bir intihar görevidir. Hiç kimse Medusa'nın adasındancanlı dönmeyi başaramamıştır. Fakat Perseus için sözündendönmek söz konusu değildir. Perseus başarılı olursa,Kral'a meydan okuyabilecekve annesini koruyabilecek itibara sahipbir kahraman olarak eve dönecektir. Ama başarısız olursa,taşa dönüşecektir. Yunan mitolojisinde, Perseus ve Medusaisimleri sonsuza dek birlikte anılacaktır.Fakat bu görev için hazırlıksızdır. Herhangi bir silahı, deneyimive hedefini nasıl öldüreceğinedair hiçbir fikri yoktur. Medusa'yı korkunç yapanbaşka bir detay iseonun tam olarak neye benzediği konusundahiç kimsenin bir fikrinin olmamasıdır. Onu Perseus'tan daha önce gören herhangibirisi, bir şey anlatacak kadar uzun yaşayamamıştır. Bu yüzden tüm bilgisi, ona birbakınışınızda sizi dondurupbir taşa çevirebilen korkunçbir canavar olduğu ile sınırlıdır. Harekete geçer ve macerasına başlarfakat çok geçmeden nereye gideceğikonusunda hiçbir fikri olmadığını fark eder. Fakat, kahramanların özellikle de babasıtanrı olan kahramanların yaptıkları gibiçok geçmeden doğaüstübir yardım alır. Babası Zeus, Perseus'un ihtiyacı olankanatlı sandaletleri getirecek kişiyi, yani kutsal elçi Hermes'i gönderir. Perseus'un yapmasıgerekenlerden birisi deuzun mesafelerekısa sürede gitmektir. Sandaletleri Perseus'a verir,onları giyen Perseus danerdeyse bir jettendaha hızlı bir şekildekıtaları uçarak kat eder. Şimdi bir çift kanadasahip olan Perseus'unbir de silaha ihtiyacı vardır. Her şey Perseus'un tarafındadır, yani kutsal kan taşımaktadır,büyük bir güce sahiptir, yiğitliğin zirvesine çıkmakiçin yetiştirilmiştirve bu çirkin canavarlasavaşmaya hazırdır. Fakat daha fazlasına ihtiyacı vardır,aletlere sahip olmak zorundadır. Hermes Perseus'a bir öğüt verir. Medusa'yı öldürmek içinihtiyaç duyduğusihirli silahlara sahip güzelkadınlar olan Stygian Perileri'nibulmasını tavsiye eder. Bu Periler doğalelementlerle ilişkiliişi tanrılardır vebu elementleriniçinde yaşarlar, dolayısıyla onlar sukaynaklarında, dağlarda, ağaçlardadırlar. Onlar genel anlamda derin vegüçlü cinsel arzu nesneleridirve böylece "nemfomanyak"olgusu ortaya çıkmıştır. Bu perilerin neredeoldukları büyük bir sırdır. Nasıl bulunabileceklerinisadece, 3 çirkin kadın bilmektedir, yani Graeae kardeşler. Yaşlı ve çirkin birer büyücüolarak doğmuşlardırve ziyaretçilerden hoşlanmazlar. Perseus annesini kurtarmakve Medusa ile yapacağı savaştan sağçıkabilmek için onları konuşturmak zorundadır. Graeae kardeşler. Çok gariptirler. Birisi bir şeye bakmak istediğindeelden ele dolaştırdıklarıbir göz hariç,hiçbirinin gözü yoktur, bu yüzden o tek gözüpaylaşmak zorundadırlar. O göz onlar için çok değerlidir. Perseus oraya ulaşmak içinkanatlı sandaletlerini kullanır. Adaya ulaştığında, ilerlemedenönce keşif yapıpzayıflıklarının neler olabileceğinianlaması gerektiğinin farkına varır. Sadece bir gözlerinin olduğunue o olmadan tamamenkör olduklarını fark ettiğinde, göz elden ele dolaştığıbir esnada onu çalar. Gözü geri alabilmek içinbirbirlerinin üstüne çıkmaktadırlar. Elinde büyük bir koz olan Perseus, perilerin yerini söylemelerini ister. Graeae kardeşler de onların,yaşayanların dünyasıylaölülerin dünyasını ayıranakarsu olan Styx nehrindeyaşadıklarını söylerler. Perseus amacına ulaşmıştır. Perseus Medusa ile savaşmayolunda ilerlemektedirve ona karşı zayıf durumdadır. Canavarla kapışabilmesi içindoğru silaha ihtiyaç duymaktadır. Ve aradığını StygianPerileri'nin bulunduğu, Hades'in kapısıStyx Nehri'nde bulur. Hayatta kalabilmesi için gerekliolan 3 silahı Perseus'a sunarlar. Zeus'un kılıcı, Atena'nın kalkanıve ölülerin tanrısıHades'in miğferi. Perseus artık kendisi içinbiçilen rolü oynamaya hazırdırve bu zaman çok uzak değildir. Serifos adasında isebir kraliyet düğünühazırlığı devam etmektedirve bu düğünün gönülsüzgelini Perseus'un annesidir. Acaba, çok geç olmadanoğlu Medusa'yı öldürüpbaşını getirebilecek mi? Ve kendinden önce bu kadar başarısızlığauğramış varken kendisi nasıl başarılı olabilir ki? işin sırrı kalkanında yatmaktadır. Perseus'un Medusa'nınbaşını almak için giriştiğibu tehlikeli yolculuk onu binlercekilometre öteye sürüklemiştir. Artık kader anı gelip çatmıştır. Medusa'nın ölümcül sığınağınıneşiğinde bulunmaktadır. Buraya kadar tanrılarınyardımını alan Perseus, bundan sonra artık tek başınadır. Medusa'nın etrafındakilersadece taş, sert cisimler, taşa dönmüş canlılardan oluşmaktadır, bu açıdan bakıldığında çok kasvetlive ıssız bir yer olmalıdır. Perseus kaderine doğru adım adımilerlerken çok korkmuş bir haldedirfakat bu adımlar ileriye doğru atılmamaktadır. Genç kahramanımız yavaşçageri geri gitmektedir. Perseus çok zekidirve Medusa'ya karşıdan saldırmanınkendisini taşa dönüştürecekbir felaket olduğunun farkındadır. Bu yüzden öyle yapmak yerine, kalkanını döndürür veona arkadan yaklaşır. Ve geri geri yürürkenkalkandan onu gözetleyerekkendini güvence altına alır. Giderek yaklaştıkça artanheyecanını tahmin edersiniz. Bildiği kadarıyla, kalkankendisini koruyacaktır, fakat bundan tam olarak emin değildir. Perseus sığınaktadikkatlice ilerlerkengözleri kalkanındadır. Atacağı tek bir yanlışadımın sonucu ölümcül olacaktır. Nihayet, Perseus hedefine kilitlenir, gözlerini kapatırve kılıcını indirir. Sağlam bir darbe alan Medusa'nınbaşı koparak yerde yuvarlanır. Yıllardır çektiği işkence vesoyutlanma artık son bulmuştur. Perseus artık Dünya üzerindekien tehlikeli silahın sahibidir. istediğini taşa çevirebilirve aklında birkaç hedef vardır. Annesi Danaë'nin kendisiniçapkın Kral Serifos'tankoruyacak kimsesi olmadığından, kendi rızası dışındakraliçe olmak üzerededir. Perseus zamana karşı savaşmaktadır. Kahramanımız evine doğru uçarken, Medusa'nın başının hâlâ ne kadargüçlü olduğu ortaya çıkar. Perseus kanatlısandaletleriyle Yunanistan'adoğru uçarken, Medusa'nınkanı toprağa damlarve bu damlalardan binlercezehirli yılan peyda olur. Efsanemizde, kraliyetdüğün günü gelmiştir. Gelinin babası, yaniPerseus'un büyükbabasıKral Acrisius Argos'tan gelmiştir. Uzun zamandır, torununun kendisini öldüreceğinedair söylenen kehanetten dolayı korku içindedir. Perseus düğün törenibaşlarken adaya ulaşır. Perseus Serifos'a dönüpannesinin Kral'la evlenmeküzere olduğunu gördüğünde, çok sinirlenir. Bu yüzden Medusa'nınbaşını havaya kaldırırve "Kral, hediyeni getirdim!" der. Kral bir bakışta taşa döner. Yüzünde sonsuza deksürecek bir çığlıkla donakalır. Fakat yakalanantek kral o değildir. Acrisius da taşa dönmüştür. Danaë oğlu sayesinde kurtulmuşturve Perseus mitolojideki en cesurkahramanlar arasındaki yerini almıştır. Ölüme karşı çıktığı yolculuk, onu bir delikanlıdan birergene dönüştürmüştür. Perseus eski çağ kahramanlarıarasında en çok bağ kurulabilendir. Sadece annesine karşı duyduğuaşırı sevgiden dolayıtoplumdan bir şekilde uzaklaştırılmış, yaşadığı zor zamanlara rağmenayakta kalmayı başarabilmiştir. Giderek büyümüş ve dünyaca tanınmıştır. Perseus annesini kurtardıktan sonra, Medusa'nın başını hediyeolarak onu yaratantanrıça Atena'ya sunar. En sonunda, Medusa'yı cezalandıran,onun gücüne sahip olmuştur. Hikâyenin sonunda Medusa'nınbaşının Atena'nın zırhındabir imgeye dönüşmesindeşiirsel bir nitelik vardır. Ne de olsa, bu zavallı genç kızAtena'nın kurallarına uymadığı içinbu büyük felakete sürüklenmiştir. ilk gülen de son gülen de Atena olmuştur. Medusa hikâyesi dönüp dolaşıpaynı noktaya gelmiştir. Efsanesi başladığı yerde yani, Antik Yunanistan'ın en büyüktapınağı Parthenon'da bitmiştir.
    6 ...