pek çok savaşın finansmanı bu aileden geçmiştir. bunlardan en önemlileri ise napolyon savaşları'dır. 1803-1815 arasında geçen savaş öncesinde aile zaten önemli bir finans gücüydü. savaşlar sırasında londra'da ailenin işleriyle ilgilenen nathan mayer rothschildbirleşik krallık ve kıta avrupası'ndaki müttefiklerinin neredeyse tek başına finanse ediyordu. müttefiklere dönemin parasıyla 9,8 milyon pound, günümüz parasıyla 6,58 milyarpound borç vermişti. zaten avrupa'nın önemli merkezlerinde varlık gösteren aile, savaşa bu kadar para yatırınca ajan ağı kurmuştu. böylece herkesten önce kesin bilgiye ulaşıyorlardı. bu bilgileri de piyasayı manüple etmekte kullanıyorlardı. örneğin waterloo savaşı'nın sonucunu devlet kanallarından tam bir gün önce öğrenmişlerdi.
waterloo savaşı'nın bittiği gün rothschild ailesi tarihinin en büyük vurgununu yaptılar. waterloo savaşı'nın yitirildiği bilgisini el altından piyasaya verdiler. bir anda ortalık yerle bir oldu. hisseler dibi gördüler. bunun üzerine nathan mayer rothschild o gün tüm hisseleri komik sayılabilecek rakamlara topladı. bunun yanında devlet tahvilini de aldı. ertesi gün savaşın resmî sonucu açıklanınca ise fiyatlar tavan yaptı. yalnızca devlet tahvillerinden bir günde %40 kâr edildi. savaşın ardından birleşik krallık borçlarını yüksek faizlerle de ödeyince işler tümüyle yoluna girdi ve günümüzde city of london corporation olarak bilinen, londra'nın en merkezi bölgelerini içine alan ve birleşik krallık'tan bağımsız küçük bir devletçik kurmuşlardır.
yeni kıta'da da durum pek farklı değildir. abd'nin bağımsızlığından sonra rothschild'ler tüm güçleriyle abd'nin finansını egemenliklerine almak için uğraşmışlardır. thomas jefferson bu süreçte onlara en büyük engel olmuştur. abd'nin ilk merkez bankasını kurmuşlar ama aradan 20 yıl geçmeden kapatılmasına engel olamamışlardır. abd'nin 7. başkanı andrew jackson da yine kendilerine engel olmak için her yolu denemiştir. kendisine yapılan suikasti atlatmasının ardından rothschild ailesi ve yandaş bankerlerin de ekmeklerine tek tek kan doğramıştır.
andrew jackson konusunu burada biraz daha derinliştirmek gerekiyor. kendisi tüm yaşamını abd'yi bankacılık denen vurgundan kurtarmak için harcamıştır. martin van buren'a kendisine yapılan suikastin arkasında da bankerlerin olduğunu söylemiştir. kendisinin son sözlerinin de i killed the bank* olduğu iddia edilir.
andrew jackson'ın çıkarttığı yasalar sayesinde amerikan doları bir kez daha altının gücünü arkasına almıştır ve abd tarihinin yaşadığı en büyük yükseliş de bu döneme denk gelir.