ayşe hatun önal'ın güm güm parçasına denk gelip dinlemek zorunda kaldığım an bir ses daha duydum onur özdemir sandım baktım ekrana. "hayır hayır onurr diye biriymiş" demek isterdim ama diyemiyorum. ta kendisi imiş. sakin ile tanıdığımız deliler gibi dinlediğimiz manyağı olduğumuz onur özdemir ,onurr diye bi şey olmuş evet. hadise'ye demet akalın'a ve ayşe hatun önal'a falan şarkılar yazıyormuş inanamıyorum hala. bu nasıl bir dönüşümdür bu nasıl bir şeydir. kafkadan gelsin şu da cuk diye oturmuş: "onur özdemir bir sabah bunaltıcı düşlerinden uyandığında kendini yatağında dev bir onurr'a dönüşmüş olarak buldu." ya tipi ya tipi? alman gurbetçi mi desem ferma toprak mı desem ne desem, bıyık, altın kolye, takım elbise, yarısı kazıtılmış kafa...hayır bakın ne hadiseyi ne ferman toprak'ı kimseyi aşağılamıyorum. ama koskaca onur özdemirdi o ya. büyük şoktayım. kendimi terk edilmiş yarım bırakılmış falan gibi hissediyorum. öldüğünü duysam bu kadar hayal kırıklığı bu kadar mutsuzluk yaşamazdım. yazıklar olsun onur özdemir. onurr'dan nefret etmekle geçecek hayatım.
