koyun olmamaktır. şöyle ki ikinci cumhuriyet devleti halka kul eder. birinci cumhuriyet ise halkı devlete kul etmiştir. ve aslında halk dediği de kendi çizdiği modelin içinde olup türkiye halkı ile alakası olmayan bir mefhumdur.
birinci cumhuriyet, aristokratik bir rejimdir. 1933'teki chpli istanbul valisi şöyle der:
halk plajlara hücum etti. vatandaş denize giremiyor.
nedir bu halk? gariban, mütedeyyin halk kesimi. önce müslüman olduğu için işgalciler tarafından, sonra şapka takmadığı ve aslında yine osmanlı ve müslüman olduğu için kemalistler tarafından süründürülen kişilerin oluşturduğu mefhum.
türkiye'nin asıl sahipleri. birinci cumhuriyetin yöneticileri ise mor kanlılar .
yani bu ülkenin kurucu ve yöneticileri, halkı; türkiye'de yaşayan gerçek halk değil.
şimdi de halk meclislere akın etti, vatandaş siyaset yapamıyor durumu söz konusudur.
işte ikinci cumhuriyet tam bu nokta da 'girdi mi?' diyen bir düşüncedir. hakimiyeti chplilere değil bireye verir. siyasi hayatında -ecevit dönemi hariç ki niye hariç ayrıca açıklamak gerekir- girdiği hiç bir siyasi yarışı kazanamamış en son baykal hanedanlığıyla 'ya herşeye muhalefetsin baykal mısın?' şeklindeki deyimlere bile konu olmuştur birinci cumhuriyet. tsk tarafından, o plajlara akın eden halkın çocukları sömürülerek korunur.
ikinci cumhuriyetçiler de çoğu kez vatana ihanet ile suçlanır. oysa asıl ihanet ettikleri bu halkın içinde eden oligarşik rejimdir.