bi' arkadaş var, bu geçen 2 ay boyunca onun evinde kaldık, çalıştığım şirket de oraya çok yakın zaten. her neyse, bu arkadaşın evlerinin karşısında dans kursu var. kızlar sigara molası verip dışarı çıktıklarında, bu bizimkisi balkona çıkıp eline bir tane kitap alır kahve içerdi. kızlar dans kursuna gidiyor ya, onlara elit görünüp kitap okuyan adam imajı veriyordu aklınca. neyse işte, adam hiç üşenmeden aynı kitapla kız kovaladı durdu. o süreçte gerçekten kitap okusaydı, kendince belli bir seviyeye gelebilirdi belki.
ama öyle ya da böyle çocuk inanmış. başlarda çok dalga geçerdik ama düşündükçe saygı duyuyorum böyle insanlara. amaç ne olursa olsun yılmadan devam ediyorlar. adamın hayattan bitmek bilmeyen bir isteği var. kendince bir çabası var.
geçen hafta hastaneye uğramam gerekti. neyse gittim bekliyorum dışarıda, bir yandan sigara içiyorum, 70'li yaşlarda bir teyze ''evladım içme o sigarayı at çabuk'' dedi. ''efendim teyze'' dedim. ''kocamı 2 ay önce akciğer kanserinden kaybettim'' dedi. ne diyeceğimi bilemedim tabi. sonra elindeki sonuçları gösterdi bana. ''ben de kanser şüphesiyle 1 aydır hastanedeyim bak iyi gelmiş sonuçlarım'' dedi, nasıl mutlu ama. yani düşünün, kadın zor yürüyor, 70'li yaşlarda eşini kaybetmiş ama hala hayatla arasında bir sıkıntı yok, devam etmek istiyor.
işte ben hayattan beklentisi olan ve çabalayan bu insanlara çok imreniyorum artık. aylardır ne kendim ne de insanlar için hiçbir şey yapmadım. gelecek neler getirecek onu da bilmiyorum doğal olarak. bakalım artık.