-cahil gençler yetiştirmeleri.
-çocuklarını dövmeleri.
-kocalarından para çalıp çocuklarına vermeleri.
-yalan söylendiğinde ağza acı biber sürmekle tehdit etmeleri.
-çocuklarına görgü kurallarını öğretmemeleri.
-sabahın köründe elektrik süpürgesi çalıştırmayı temizlik saymaları.
-veli toplantısından veli toplantısına okula gidip kendilerini anne yerine koymaları.
-göbek yapmaları.
-altın günü gibi heyecanlı günler düzenlemeleri.
-çocuğuna başarılı eş, dost, akraba çocuklarını örnek gösterip kıskandırmaları.
-balkondan çocuğuna cırtlak bir sesle çığırmaları.
-kendi çocuklarının eşlerini kendilerinin seçeceğini düşünmeleri.
-bıyık bırakmaları.
-çocuklarını okula ütüsüz üniformayla göndererek rezil etmeleri.
-kulaklarının içi pislik dolu çocuklarını okula göndermeleri.
-bir tencere yemeği 3 gün ısıtıp ısıtıp yedirmeleri.
-kız çocuklarını baskı altına almaları.
-erkek çocuklarını ana kuzusu gibi yetiştirmeleri.
-çocuğun sevmediği ne kadar yemek varsa evde pişirmeleri.
-akşama kadar evde kocalarını beklemeleri, kocası gelince surat asmaları.
-"dokuz ay karnımda taşıdım" ajitasyonuyla bir ömrünü çocuğunun sırtında geçirmeleri.
görüldüğü gibi travmalarla dolu özellikler.
sayayım mı daha? bu çocuk büyüyünce adam mı olmasını bekliyorsunuz?
aşağılık üçüncü sınıf ortadoğu ülkelerinde normal karşılanıyor gerçi bunlar. fazlasını beklemek hayalcilik olur.