sinemanın ne kadar güçlü bir silah olduğunu gösteren film. 5 kişilik çekirdek bir aile üzerinden toplum ve sistem eleştirisi yapabilen, metaforla bezeli enfes film. hele ki şu günlerde izlendiği taktirde, daha bir anlamlı geliyor.
--- spoiler --
totaliter bir baba, ona itaat eden karısı ve 3 çocuğu ile birlikte etrafı dev çitlerle örülü bir evde yaşamaktadırlar. baba tarafından diğer aile bireylerinin bireysel özgürlüklerine izin verilmez ve yaşamları tamamen babanın kontrolündedir. babanın istediği görevler yapılır ve baba da onlara hediye olarak çıkartma verir. ve o hiçbir işe yaramayan çıkartmanın o kadar değerli bir anlamı olduğuna inandırır ki çocuklarını, çocuklar o çıkartmayı kazanabilmek için her türlü zorluğa katlanmak zorunda olduklarını kabul ederler. baba burada devletin ta kendisidir ve tabi ki erkektir. çıkartma ise devletin topluma vaad ettiği özgürlüktür ve aslında hiç bir şeydir, aldatmacadır.
baba çocuklarının dış dünya ile bağlantı kurmasını yasaklamış ve çitlerin dışına çıkmamaları için, insan yiyen canavar olarak tanımladığı kedi üzerinden korku imparatorluğunu inşa etmiştir. ben buradaki kedi metaforunu hukuk sistemi ile eşleştirdim. devletin, aslında bambaşka bir işlevi olan hukuku nasıl insan özgürlüklerini kısıtlayıcı bir canavar gibi gösterebldiğini anlatmak istiyor bence.
devlet tarafından kadının nasıl yok sayıldığı, babanın oğlu için eve fahişe getirirken kızları için aynı şeyi yapmaması; hatta fahişeyi eve getirmekten vazgeçtiğinde kızlarını oğluna sunması şeklinde anlatılmış.
özgürlüğün kazanılması ise, filme ismini de veren köpek dişinin düşmesine bağlanmış. yani yetişkin bir insanın normal koşullarda köpek dişinin kopması mümkün olmamasına rağmen, baba çocuklarına böyle bir umut veriyor. imkansız değil ama normal koşullarda olması mümkün de değil.
filmde aile fertlerinden sonra en fazla gördüğümüz şey mercedes marka araba. evden dışarıya sadece bu arabayla çıkılıyor ve sadece baba araba kullanmayı bildiği için sadece o çıkıyor(hatta çocuklarına araba kullanabilmeyi öğrenmeniz için köpek dişinizin düşmesi gerek diyor bir sahnede). bir anlamda araba gücün sembolü, sadece güç sahipleri özgür kalabiliyor ve o gücün sahibi de erkek. filmin sonunda da kızlardan biri köpek dişini kendi kırıyor ve evden kaçıyor. ama artık özgür olmasına rağmen yine de ona öğretilen yalan yanlış bilgilerden sıyıramıyor zihnini ve koşup gitmek varken arabanın bagajına saklanıyor. çünkü dışarıya sadece arabayla(güçle) çıkılabileceğini zannediyor. arabayla beraber dışarı çıkabilmesine rağmen bagajda kilitli kalması ise tek kelimeyle yönetmenin/senaristin dahiliği. aslında özgür olduğumuzu hissettiğimiz anda bile özgürlüğümüzü kısıtlayan faktörlerin varlığını ortaya koyuyor bu sahne ki filmin en anlamlı sahnesidir bana göre.
o kadar çok sembol var ki filmde hepsini birden bir araya getirip birleştirebilmek mümkün değil. hep bir şeyler havada kalıyor. mesela ben köpek meselesini çözemedim. köpeğin eğitime gönderilmesi, adam rex diye bağırmasına rağmen köpeğin tepki vermemesi, 5. evreye geldiğinde köpeğin geri alınması vs. çözebilen var ise beni aydınlatsın.