istanbul'dan bir beklentim kalmadı.kalabalığı, trafiği, dertleri, kederi artık ciddi şekilde yoruyor.
bazen diyorum kız arkadaşımı alayım (gerçi kendisi sevgili olduğumuzu kabul etmiyor biz arada öpüşen arkadaşlarız, olsun gelir o)
gideyim ege'nin bir köyüne.
danaların bostanın arasında yaşayayım.
çimenliklerde yuvarlanırken at bokları bulaşsın üstüme.
dağın tepesine çıkıp poşetle kayarken patikadan düşüp ağzım yüzüm yarılsın.
lakin yoruldum bu şehirden.
piano gitar ve bir film arşiviyle gitmek istediğim köydür.