yobazların her daim insanların intikam duygularını kışkırtarak savundukları vahşi bir muameleye maruz kalmış kadındır.
eğri oturup, doğru konuşalım: evet, her insan yedi yaşındaki kızı bu kadın gibi bir cani (hakkındaki iddiaya doğruysa tabi) tarafından öldürülürse intikam almak ister. büyük ihtimalle kendisini ancak caninin ölümü ve hatta acı çekerek ölümü bir yere kadar tatmin eder muhtemelen.
fakat bazı noktalarda toplumun ihtiyaçları, bireyin ihtiyaçlarından farklı olabilir. idam cezası kesinlikle toplumun bir ihtiyacı değildir. bunun bir çok sebebi vardır:
- idam hükmü verilirken yanlış yapılırsa dönüşü yoktur.
- idam cezasının ilişkilendirildikleri suçları azalttığına yönelik hiçbir kanıt yoktur.
- idam cezası bir kere yol olarak belirlenirse nerede durulacağı belirsizdir. kimse yarın öbür gün cinayetten daha az vahim suçların bile idamla cezalandırılmayacağının garantisini veremez.
- idam cezası toplumun fakirleri, güçsüzleri üzerinde bir baskı aracıdır. zengin muhakkak yırtar. islam'a göre diyet vererek yırtar. katilin akrabaları diyeti kabul etmeyenleri bazı metotlara başvurarak "ikna" edebilir. dolayısıyla idam cezası bir eşitsizlik kaynağıdır. suudi'deki idama bakarsak öldürülen yine asya'lı bir gariban...
yine de bu açıdan laik hukukun daha üstün olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. ortada pahalı avukatlar da olsa kanıtların net olduğu durumlarda cezadan kurtulmak zordur. aynen cem garipoğlu örneğinde görüldüğü gibi. oysa islam hukukunda, katil yaptığını itiraf bile etse, akrabaları maktulün velisini diyeti kabul etmeye "ikna ederek" hapis bile yatmadan yırtabilir.
- insanları öldürmek toplumun ölüm karşısındaki duyarlılığını azaltır. bir süre sonra insan öldürmek normal kabul edilir hale gelir. öldüren katil de olsa, devlet de sonuç aynıdır. işte suriye'de, ırak'da, bırakalım çatışmalarda ölenleri, olur olmaz nedenlerle insan öldürüldüğünü görüyoruz. bazı kişiler ortada islam'a göre idamı gerektiren bir neden yokken bile kitabına uydurulup, idam ediliyor.
- albert camus "bir ülkeyi tanımak istiyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın" der. yerden göğe kadar haklıdır. bir ülkede insanlar cinayetlere kurban gidiyorsa da, devlet tarafından öldürülüyorsa da sonuç değişmez. hele ki idam edilecek kişi suudi'deki metotlarla öldürülürse yazara hak vermemek imkansızdır.
diğer taraftan saydığım gerekçeler sevdiği bir yakını vahşice katledilmiş insanlar için bir anlam ifade etmeyebilir. ben de onların yerinde olsam benim için de durum aynı olur sanırım. bu durumda bireye düşen ya katilin toplumun ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş cezalara maruz kalmasına razı olmak ya da kendi adaletini kendisi sağlamaktır. tabi ikinci yolu seçerse bir cezaya çarptırılacağı kesindir. ikinci yolu seçene "neden seçtin?" demem şahsen.