revolution izlerken elektriklerin kesilmesi kadar insanı derin düşüncelere gark etmez herhalde. ya da hannibal izlerken mahallenin kasabının kanlı önlüğüyle "size ciğer getirdim" demesi kadar korkutmaz. ya da ne bileyim, spartacus izlerken üstünde sadece mahrem yerlerini örten birinin zili çalması kadar heyecanlandırmaz belki de.