Bir şeyi bilmek, o şeyi hiçbir anlamı olmayan süslü sözcüklerle entelektüel düzeyde anlamak değildir. Bir şeyin nasıl düşündüğünü daima yaydığı frekanstan anlarsınız, bu frekansa duygu denir. Bir şeyi bilmek istiyorsanız, yapacağınız tek şey onu hissetmektir, hissettikleriniz daima doğru olacaktır.Düşünce hayat deneyimlerinizi ve hayatınızdaki olayları nasıl yaratır? Epifiz bilgiyi uygulama merkezidir. Bilmenize izin verdiğiniz her şey önce bedeninizde gerçekleşecektir, çünkü epifiz bir duygu olarak kayda geçmesi için düşünceyi elektriksel akım olarak bedene göndermekten sorumludur.
Düşünceler sınırsızlaştıkça bedeninize daha çok frekans yayılır, bu yüzden kendinizi daha hafif ve coşkulu hissedersiniz. Bu duygu, frekansına uygun olarak ruhunuzda kayda geçer ve depolanır. Ruhta kayda geçen her düşüncenin duygusu auraya bir beklenti olarak yansır, bu beklenti ışık alanınızın elektromanyetik kısmını harekete geçirir ve kolektif eğilim bir mıknatıs gibi düşüncenize uygun şeyi size çeker.
Tüm düşünceleriniz ürettiği duygulara benzeyen olayları, nesneleri ve varlıkları size çekecektir. Niçin? Düşüncelerinizi üç boyutlu realitede deneyimleyebilmeniz için. işte buna bilgelik deniyor. Bilgelik sadece düşünülen ve hissedilen bir şey değildir, ancak düşünme, hissetme ve yaşama yoluyla kazanılır.
Arzularınız nasıl gerçekleşir? Arzu, bir nesnede, bir varlıkta ya da deneyimde aradığınız doyum düşüncesinden başka bir şey değildir. Herhangi bir doyumun düşüncesini hissettiğiniz zaman, bu his bedeninizin elektromanyetik alanından çıkarak bilinç nehrine gider ve arzunun yarattığı duyguyu verebilecek olanı size çeker.
Güçlü şekilde arzulanan şey güçlü şekilde gerçekleşir. Bir arzunun gerçekleşeceğini kesinlik ve içtenlikle bildiğiniz zaman gerçekleşme süreci hızlanacaktır, çünkü en ufak bir kuşku olmadan bilmek yüksek frekanslı bir düşüncedir. Bu, aura alanınızdaki beklentinin gücünü artırır, böylece arzularınızı gerçekleştirme gücünüz de artar...