Rüya bir uyanma çağrısıdır. Bizi halihazırda bildiklerimizin ötesine götürür.Rüyalar ruhun dili ve deneyimleridir.
Elbette büyük ve küçük rüyalar vardır. Büyük rüyalarda seyahat edebilir veya ziyaret edilebiliriz. Diğer gerçeklik boyutlarına ve zaman içerisinde ileri veya geri seyahat ederiz. Bunun yansıması, güçlü rüya görme geleneklerini korumuş ve rüyacılara saygısı olan yerlilerin rüyayı anlatmak için kullandığı sözcüklerde bulunur. Örneğin, Venezuelanın şamanik rüya görücüleri olan Makiritareler arasında bu sözcük, ruhun bir seyahati anlamına gelen adekatodur.
Rüya yalnızca uyku sırasında olanlar değildir; rüya görmek gündelik zihnimizin uzanabileceği yerlerin ötesindeki rehberlik, şifalanma ve yaratıcılık kaynaklarına uyanmaktırdiyorsunuz . Bununla anlatmak istediğiniz nedir?
Uyumadığımız zamanlarda bile çok sıklıkla, zaman çizelgelerini izleyerek, diğer insanların beklentileri ve programlarına cevap vermeye çalışarak, yaşamlarımızın daha derin olan anlamıyla bağlantımız olmadan, uyurgezer olarak hareket ederiz. Rüya görerek, içsel pusulamızı ve yaşamlarımızın büyük hikayesini bulur ve gündelik meydan okumalarla karşı karşıya kaldığımızda bunlardan aldığımız cesaret ve berraklıkla daha iyi seçimler yaparız.
Uyanma çağrısı uyku rüyası esnasında gelebilir. Uyku ile uyanıklık arasında olduğumuz hipnagojik durumda da gelebilir, ki bu durum Rüya Görmenin Gizli Tarihi adlı kitabımda anlattığım gibi sıradan zihnimizin ulaşamayacağı bağlantıları kurarak yaratıcı keşifler yapabilmemiz için harika bir yerdir. Uyanma çağrısını gündelik yaşamımızın ortasında da anlamlı tesadüflerin oyunu veya etrafımızdaki dünyada aniden beliren semboller aracılığıyla alabiliriz. Eşzamanlılıkla seyretmek rüyacının 24/7 yaşama yoludur.
Eski şamanların yaptığı şekilde, Aktif Rüya Görme
yaklaşımımda insanlara öğrettiğim gibi, tamamen uyanık ve bilinçli olarak rüya dünyasına seyahat etmeyi öğrenebiliriz. Bu şekilde, sıradışı gerçeklikteki şifalanma ve rehberlik yerlerine seyahat edebilir ve armağanlar getirebiliriz. Yeni kitabım olan , Dreaming the Soul Back Homeda (Eve Dönüş Rüyasını Görerek Ruhu Evine Döndürmek), bütün ve güçlü olabilmek için yaşamda kaybetmiş olduğumuz kimlik ve yaşamsal enerji parçalarımızı geri döndürmek için lusid rüya seyahati yeteneklerimizi nasıl geliştirebileceğimizi anlatıyorum.
Rüyalarımız üzerinde çalışmak neden önemli?
Öncelikle:
- Uykumuzda sorunları çözeriz
- Rüyalar gelecekteki meydan okumalar ve fırsatlar için bize yol gösterirler
- Rüyalar iyileşmesi ve sağlıklı kalabilmesi için bedenimizin neye ihtiyaç duyduğunu gösterir
- Rüyalar içinde bulunduğumuz tavır ve davranışlarımıza büyülü bir ayna tutarak, kendimize objektif biçimde bakmamızı ve daha bilgece seçimler yapmamıza yardım ederler
- Rüyalar -bilim insanları, yazarlar, mucitler ve dünyayı değiştirenlerin her zaman yaptığı gibi- yeni fikirler oluşturduğumuz bir yaratıcı stüdyodur.
Yukarıdakilerin hepsinin ötesinde rüyalar DAHA BÜYÜK OLAN ÖYKÜMÜZ ve daha büyük amacımızla bağlantı kurmamızı sağlarlar.
Toplum olarak müzmin bir rüya kıtlığı çekiyoruz ve bu da rüya görmenin üç armağanıyla bağlantımızı kaybettiğimiz anlamına geldiği için, birçok kültürde çok ciddi bir durumdur. Rüya görmenin üç armağanı: 1) geleceği görme olanağı; 2) teşhis ve şifalanma için rüyalara başvurabilme olanağı ve de en önemlisi 3) rüya görme yoluyla ruhla, konuşabileceğimiz Tanrıyla, kişisel bağlantımızı sürdürme olanağı.
Navajolar insanların rüyalar yoluyla ruhsal alemle bağlantı kurduklarını söylerler. Iroquoiler, eğer rüyalarınızı kaybetmişseniz ruhunuzun bir parçasını kaybetmişsinizdir, derler. Büyük psikolog C.G. Jung son önemli makalesinde Tanrının en çok rüyalar ve vizyonlar yoluyla konuştuğu bilinen en eski gerçeklerden biridirdiye yazmıştır.
Modern yaşamdaki rüya kıtlığının üç ana sebebi vardır:
1. Kötü Alışkanlıklar.
Tipik şehir yaşamının ritmi ve rutinleri rüyaları hatırlamayı desteklemez. Çok sıklıkla çalar saatler- veya yatak arkadaşımız veya okula yetişmek zorunda olan çocuklar- tarafından sarsılarak uyandırılır ve kafeinle dolu olarak, yükümlülüklerimizi ve programlarımızı yerine gerçekleştirmeye çalışmak için dünyaya dalarız.
2. Korku ve pişmanlık.
Rüyalarımızdan kaçarız çünkü karanlık tarafımız veya ilerideki sorun veya hastalık gibi duymak istemediğimiz şeyleri bize söylemiş olabileceklerini düşünürüz. Böylece daha iyi yaşayabilmemiz için bize yapılmış önerileri de kaçırmış oluruz.
Ya da, harika bir rüya görürüz. Ama uyandığımızda kendimize rüyada gördüğümüz şeyi gerçekleştiremeyeceğimizi söyleriz. Böylece, birşeyi rüyamızda görüyorsak onu yapabileceğimizi unutur ve rüyalara veda öpücüğü veriririz.
3. Yapay uyku döngüleri.
iyi bir gece uykusu tanımımız sıklıkla rüyalarımızla uyuşmaz. Bizlere, iyi bir uyku için her gece aralıksız yedi veya sekiz saat uyumamız gerektiği söylenmiştir. Bu düşünce atalarımızı hayrete düşürürdü. Yapay aydınlatmanın keşfinden önce insanların çoğu en az iki ayrı döngü halinde bölünmüş uyku uyurlardı. Bugün deneyimlediğimiz konsolide uyku doğal değildir ve rüya görmeyi desteklemez.
Rüya kıtlığını nasıl aşarsınız?
Gece için kendinize size çekici gelen bir niyet belirleyin ve ne zaman uyanırsanız birşey yazın. Rüyanızı hatırlamıyor musunnuz? Yine de, uyandığınızdaki ilk düşünce ve duygularınız gibi, birşeyleri kaydedin. Bu şekilde rüya kaynağınıza Buradayım, oynamaya hazırım demiş olursunuz. Rüyadan hatırladığınız küçük parçalara karşı nazik olun. Rüyadan hatırladığınız o küçücük şey belki yalnızca bir renk veya tuhaf bir sözcük sizi ilginç yerlere götürecek bir ipucu olabilir. Ve hatırlayın ki rüya görmek için uyumanıza gerek yok. Uyanık yaşamda eşzamanlılıklara daha fazla dikkat ederseniz, gece rüyalarınızı da size açılırken bulabilirsiniz.