10 yıl bahçemizde beslediğim kedimin gariplikleridir.
benden başka hiç kimseye güvenmez ve yaklaşmazdı.
doğum yaptığı zaman yavrularının yanına kimseyi yaklaştırmaz, yaklaşana tıslayarak saldırgan bir tavır alırdı. sadece benim yavrularını sevmeme izin verirdi.
geceleri yattığım odanın penceresine sıçrayıp orada yatardı.
ne zaman çağırsam nerede olursa olsun, sesimi duyup koşarak yanıma gelirdi.
merdivenleri çıkarken benimle yarışır, beni hep geçerdi.
balkonda bıraktığım ayakkabılarımın üzerinde yatmayı çok severdi.
karşımda oturur, benim konuşmamı sessizce dinlerdi. konuşmam bittiği zaman tek bir miyavlamayla bana cevap verirdi. ona şarkı söylerdim keyifle dinlerdi.
bir keresinde bahçede bir fare yakalayıp önüme koydu, onunla kendisi gibi oynamamı istedi. böyle yapmaması için ona çok kızdım ve bağırdım. bir daha asla böyle bir şey yapmadı.
sonunda yaşlanıp öldü ve ölümünü benden gizledi...
annemin kedime karşı gariplikleri: kedimi hiç sevmezdi. ona ''pissi'' diye ad taktı. kedimi ve yavrularını benden uzaklaştırmak için her yolu denedi. ama başarılı olamadı. yavrulardan birisi elimi tırmaladığı için beni kuduz aşısına bile götürdü.
babamın kedime karşı gariplikleri: kedime leblebi yedirmeye çalışırdı. söylediğine göre çocukluğunda kendi kedisi leblebiyi çok severmiş. ayrıca kedimi aniden korkutup onun havaya sıçramasından pek keyif alırdı.
mahalle çocuklarının kedime karşı gariplikleri: kedimin yavrularını önce sever sonra onlara eziyet ederlerdi. yavru kedilerimi kaçırırlardı. ben de daha sonra doğan yavruları evcilleştirmeyip vahşi yetişmelerini sağladım. böylece sorun çözüldü.
komşularımın kedime karşı gariplikleri: komşu kadınlarda kedimi hiç sevmezdi. kedimi fare tutması için ödünç isteyenler bile olurdu. kedimin doğum yapacağını onlar benden önce farkedip benimle dalga geçerlerdi....