klostrofobi

entry45 galeri
    33.
  1. temel itfaiyecilik eğitimi aldığımız sırada tabi tutulduğumuz testlerden biri...
    kapalı alan korkusu var mı yok mu?

    öncelikle ağır teçhizatlar giydirildi.
    yangına dayanıklı ağır giysiler, ağır botlar, oksijen tüpü, maskeler, baret, gözlük falan...
    takribi onbeş kilo ekleme yapıldı yani.
    sonrasında zifiri karanlık bir odaya girdik.
    testi yöneten kişinin yardımı ile (çünkü hiçbirşey görmüyorsunuz) testin başlayacağı noktaya götürüldük.
    çeşitli platformlar hazırlanmış.
    hiçbirşey görmeden, ağır mı ağır bir yükle ve surattaki maskenin insana kriz geçirten bunaltıcılığı altında teste başladık.
    teste ikişerli gruplar şeklinde alındık.
    yani iki kişilik bir takım söz konusu.
    ben ve arkadaşım...

    ellerimizle yoklaya yoklaya, önümüzdeki şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştık.
    bu bir tel kafesti ve alt kısımda sürünerek girilecek bir delik olduğunu anladık.
    birbirimizle bağırarak iletişim kurmaya çalışıyoruz.
    ne mümkün, sesimiz ekipmanın dışına güç bela çıkıyor.
    neyse efendim, sürünerek kafese girdik.
    ellerimizle kafesin içindeki çıkış noktalarını bulmaya çalışıyoruz.
    yukarı çıkacak bir nokta bulduk.
    ordan yukarıya...
    sonrasında, oksijen tüpünün sığmadığı bir huniden geçmek zorundaydık.
    takım arkadaşınla iletişim kurmaya çalış, ekipmanı sök, sürün ve tekrar tüpü sırtına tak.
    devam et.
    yukarıda asılı duran kalasın kafana çarpmaması ya da yeniden sürünmeni gerektirecek düşük platformlarda sıkışıp kalmaman için havayı, çevreyi, maddeyi, yani ortamda bulunan herşeyi ellerinle yokla...
    kalın eldivenlerin altından hissetmeye çalış, yani ellerinle görmeye çalış.
    ve maske altında terden ve boğuk havadan dolayı tıkanan nefesinin bir krize sebep olmaması için nefesini dengede tutmaya çalış.
    önünde bir çukur var.
    dikkat et.
    düşmemeye gayret göster.
    ellerinle çevreyi oku.
    karşıya geçebilecek bir yol var mı?
    tavan müsait mi, kenarlar müsait mi?
    öyle birşeyin mümkün olmadığını düşünüyorsan, aşağıya inmen gerekecek.
    dikkat et.
    derinliğin ne kadar olduğunu, altta seni neyin beklediğini bilmiyorsun.

    velhasılı kelam, yirmi dakika boyunca ağır teçhizat, az oksijen (tüpleri kullanmamıza müsaade yok), görmeyen gözler, eldivenlerden dolayı hissetmekte zorlanan eller ve tuzaklarla dolu bir tel kafesin içinde tırmanarak, emekleyerek ve sürünerek teste tabi tutulduk. kafeste doğrulmanıza imkan yok, çünkü kafes 120 cm dolaylarında. sürünmenizi gerektiren noktalarda ise bu yüksekliğin yarısı kadar bir mesafe söz konusu.

    odadan çıkartıldığımızda, oksijensizlikten dolayı bayılmak üzereydik. dışarı adımımızı atar atmaz resmen yığılıp kaldık. maskeler çıkartıldığında kağıt havlu uzattılar. terden o denli sırılsıklamdık ki, gözlerimize giren terden dolayı göz kapaklarımızı dahi açamıyorduk.

    ve netice: grup üyelerinin yarıya yakın bir kısmının geçemediği testi başarı ile tamamladınız.

    not:bayanların hiçbiri bu testi geçemedi.
    1 ...