şeriatten nefret etme nedenleri

entry19 galeri
    6.
  1. islamda cennet vaatleri;

    Duhan/44/54. Bu boyledir; onlari iri siyah gozlu hurilerle eslendiririz

    Vakia/56/35-8. Biz ceylan gozluleri, defterleri sagdan verilenler icin yeniden yaratmisizdir; onlari bakire, eslerine duskun ve hepsini bir yasta kilmisizdir.

    78/Nebe 33. Gögüsleri tomurcuk gibi kabarmis yasit kizlar

    37/Es-Saffat 48. Yanlarinda güzel bakislarini yalniz onlara tahsis etmis, iri gözlü esler vardir.

    37/Es-Saffat 49. Onlar, gün yüzü görmemis yumurta gibi bembeyazdir

    şeriat ülkelerinde müslüman erkekleri ergenliğe girdikleri andan ölüm döşeğine gelecekleri son ana kadar hep bunlar ve bunlara benzer cennet vaatleriyle hayat sürerler. bu dünyanın nimetlerinden kendilerini kısıtlayarak allahın sevgisini ve ama özelliklede kendilerine vaad ettiği cenneti kazanmaya çalışırlar. iyi, ahlaklı bir insan olmanın ödülü cennet, onunda ötesinde göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlardır. gene islam şeriatınca yasak olan içki allahın cennetinde serbest olacak ama sarhoş etmeyen bir içki olduğu için müminler(erkek) tarafından rahatça tüketilebilinecektir.

    söylemeye gerek yoktur ki bu ve buna benzer hükümler bütün alemleri yarattığına, insana aklı verdiğine inandığımız bir allahtan çıkmayacak kadar basit düşüncelerdir.tanrının insanı en ilkel içgüdüsü olan seks ile ödüllendirme yaklaşımı öncelikle onun büyüklüğüne ve adalet anlayışına olan inancımızı sarsacaktır.

    şüphesiz ki muhammed bu hükümleri yandaşlarına bildirirken çok akılcı bir siyaset gütmüş, örneğin es-saffat suresinin 49. ayetindeki gibi onlar yumurta gibi bembeyazdırlar derken arap erkeğinin şehvetine ve elbetteki sadece hayallerinde canlandırabildiği beyaz kadın tutkusuna parmak basmıştır. bunlar ve bunlar gibi nice hükümler allahın büyüklüğü yönünden düşündüğümüzde bu fikre zarar veren inanışlardır. ama birde allahın adaleti inancına aykırı olan hükümler vardır ki, onlarada kısaca aşağıda değinmeyi görev bilirim.

    inanan erkeklerin ölümden sonraki hayatları gerek kuranda gereksede muhammedin hadislerinde birçok yerde belirtilmiştir. ama birde islamda mümin kadınların ahiret yaşamı konusu vardır ki, tam bir muammadır. cennette erkeklere verilen hakların kadınlara da aynen tanınacağı yönünde hiçbir kesin hüküm olmamakla beraber bunun tam tersini iddia etmemize imkan tanıyacak nice hüküm vardır;

    '' herhangi bir (Mü'min) kadın, ölür ve kocası da o kadından razı olursa, (o imanlı ve itâatkar kadın) Cennete girer. (Tirmizi)

    Rasulüllah (S.A.V.) Efendimiz bir Hadis'i Şerif de meâlen buyuruyor : .. "Dünyada bir kadın, kocasına eziyet ettiği vakit: (O Kocasının cennetteki) Hurisi, Allah (C.C.) senin belânı versin (Benim Efendime) eziyet etme, zira o (eziyet ettiğin kocan) senin yanında misafirdir. Pek yakında senden ayrılacaktır." (Tirmizi)


    Yukarıdan beri naklettiğimiz hakikatler gereğince, Müslüman olan her kadın, Allah (C.C.)'a olan vazifelerini yerine getirmekle beraber, kocasına itaat etmekle mükelleftir. Kocasının meşru olan her türlü ihtiyaçlarını karşılamaya çalışması, kocasının evini beklemesi, çocuklarına bakması, yiyecek ve içeceklerini pişirivermesi ve evin her türlü temizlik işlerini yapması lâzımdır.


    Rasulûllâh (S.A.V.) Efendimiz bir Hadis'i Şerif de meâlen şöyle buyuruyor: "Kadın, beş vakit namazını kılar, Ramazan ayında orucunu tutar, nâmusunu (zinadan) muhafaza eder ve kocasına itaat ederse, Rabbisi (C.C.)\'nin cennetine girer." (ibni Hibban, Aynul ilim, C,,414)''

    görüldüğü gibi müslüman kadının cennete girebilmesi bile kocasının iznine bağlıdır. eğer ki kadın allahın emrettiği bütün hükümleri uygulasa orucunu, tutsa, namazını kılsa, başını kapatsa dahi kocası kendisinden razı olmadığı takdirde cennete asla giremeyecektir.

    ayrıca muhammedin kadınların aklen ve dinen eksik yaratıklar olduğu ve cehennem ahalisinin çoğunluğunu oluşturdukları yönünde sahih (güvenilir) hadisler vardır.

    ''Kadinlar aklen ve dinen dûn (eksik) yaratiklardir..(bknz: Sahih-i Buharî Muhtasarı)''

    ''Ey kadınlar sadaka verin; zira bana Cehennem gösterildi, çoğu sizler idiniz.Çünkü siz, ötekine berikine çokça lanet edersiniz, kocalarınıza nankörlük gösterirsiniz. Ben akıl ve din sahibi kimselerin aklını sizin kadar eksik akıllı ve eksik dinli kimselerin çelebildigini görmedim..Tanrı iki kadının şahadetini (tanıklığını) bir erkeğin şahadetine denk saymıştır; yani kadının şahadeti (tanıklığı) erkeğin tanıklığının yarısıdır. işte bu aklınızın eksikliğindendir.Ve bunun böyle olduğunu kanıtlamak için Bakara Suresi'nin 282. ayetini onlara okur. Dinen eksik olduklarını da şöyle der: "Kadın hayız gördüğü zaman (yani ay başı halindeyken) namaz kılmaz ve oruç tutmaz değil mi? işte dinen eksik olmasının nedeni budur. (sahih-i buhari muhtasarı)''

    yukardaki örnekler ve niceleri gösteriyor ki, kadınların cennette ödüllendirlmek şöyle dursun ve fakat, cehennem halkının çoğunluğunu oluşturdukları kabul edilmekte ve kadınlar fitne fesat dolu yaratıklar olarak gösterilmektedir. hemen sormak gerekir ki eğer kadın aklen ve dinen eksik bir yaratıksa da onu yaratan allah değil mi? eğer ki allah onu aklen eksik ve hayızlı(adet) yaratmışsa sırf bu yüzden, yani kendi yaratış özellikleri yüzünden onu cezalandırması ne kadar ahlakidir. allahın adaleti fikrine uygun mudur? şüphesiz ki hayır!

    bir an için bütün bu olumsuzlukları bir kenara koyalım ve kadınlarında erkeklerle birlikte cennete kolayca alındığını düşünelim. böyle bir durumda bile kadın için cennet mükafatı bir ızdıraptan öteye gitmeyecektir. çünkü kadının cennette göreceği manzara badem gözlü hurilerle sevişen kocası olacaktır. kadına yönelik herhangi bir eş uygun görülmediği için muhtemelendir ki kadın bu manzaradan rahatsız olacak dünyada hizmetini gördüğü, kendisinden razı ettiği kocasını hurilerle sevişirken görünce mutlu olmayacaktır.

    şüphesiz ki bütün bunlar varolan herşeyi yarattığına inandığımız tanrının büyüklüğüne ve adalet anlayışına olan inancımıza aykırı şeylerdir. tanrının büyüklüğüne ve adaletine inanan bizler için bütün bunlar şeriatten nefret etme nedenleridir..
    3 ...