yeni, cok yeni bir film. 23 kasim'da gosterime giren yonetmenligini Wes Anderson diye bilmedigim bir houston'lunun yaptigi, basrollerde owen wilson, adrien Brody, jason schwartzman'in oynadigi hem komik, hem de felsefi manalarla dolu bir film.
filmin basindaki, pariste'ki bir otelde cekildigini sonradan ogrendigimiz kisim sacma ama bir o kadar da guzel. uc erkek kardesin hindistan'da ciktiklari bir tren yolculugu sirasinda kendileriyle, birbirleriyle, iliskileri ve hayatlariyla yuzlesmeleri diye ozetleyebiliriz konusunu.
bazi semboller var uzerlerine cok manalar yuklenmis bunlardan en muhimi bavullar mesela. yasayip gider iken insan hayatta agirliklar biriktirir. nereye gitseniz suruklemek zorunda oldugunuz bavullar, cantalar, valizler dolusu esyalar. zamanla sizin hareket kabiliyetinizin canina okur bu agirliklar. hepsinin de cesitli boyutlarda ve miktarlarda tasidiklari ve en son baska bir trenle donus yolunda kaldirip, attiklari bavullar aslinda ayni markanin cesitleriydi. yolculugun sonunda hafiflemisler miydi sanki biraz?