dying in the sun

entry11 galeri
    6.
  1. Bir yoldayım, alabildiğine düz ve uzun bir yolda, üzerimde siyah bir palto ve boynuma dolanmış bir atkı, benden başka kimse yok etrafta ,yolun her iki yanında sıra sıra ağaçlar, kar öyle güzel örtmüş ki zemini ve ağaçları manzara insanın kanını ısıtıyor, etrafıma bakıyorum her şey durağan, ilerlemek istiyorum ama o muazzam beyaz örtüyü ayak izlerimle bozmaktan da korkuyorum yine de adımımı atıyorum ve bir mucize oluyor, adeta havada süzülüyorum ve adımlarım kar örtüsüne usulca değip onu bozmuyor, gülümsüyorum ama içimde garip bir hüzün var, ne olduğunu bilmediğim, bimek de istemediğim bir hüzün, ağaçların dallarından ara ara kar topakları yere düşüyor ve zemindeki karın şeklini değiştiriyor, benim ayaklarımın aksine, nihayet yolun sonundaki donmuş gölün kıyısında kartpostaldan çıkmışcasına duran o harikulade evi görüyorum ve adımlarımı sıklaştırıyorum, gece gece gibi değil, gökyüzündeki milyonlarca parlak yıldız ve karın beyazı ışığım oluyor, eve yaklaştıkça yüreğim kıpır kıpır oluyor, sonunda onu görüyorum, pencereden bakıyor, biraz daha yaklaşıyorum, biran onunda beni gördüğünü sanıyorum, bakışlarımız bir saniyeliğine de olsa kesişiyor ama sonra çeviriyor gözlerini donmuş göle doğru, sonra gözlerinin dolu dolu olduğunu fark ediyorum ve tek bir gözyaşı damlası sol yanağından süzülüyor, ağır çekimde izlermiş gibi izliyorum o damlanın yer düşüşünü ve yerde küçük bir krater açısını, sonra bir şey daha ferkediyorum, nefes alırken ağzından çıkan buharı, benim çıkaramadığım buharı...şarkı bitiyor...

    tanım: Duru ama aynı zamanda yakıcı bir Cranberries şarkısı.
    1 ...