umarsız ve sorumsuz olduğum zamanları özlüyorum.
bu üzerimdeki baskı hissi beni mahvediyor.
kendi başıma olmak kendi kararlarımı bağımsız verebilmek istiyorum..
küçük bir şehirde yaşamayı özledim.
birçok olumsuz yanı olsa da bu kalabalık beni boğuyor artık..
istediğim saatte yürüyüşe çıkabilmeyi, teklifsiz kahve içebileceğim arkadaşlarımın olmasını özlüyorum.
sosyal olduğum zamanları özlüyorum. çalışmak,yoğunluk falan bahane esasında biliyorum, sadece kendime bunları bahane etmek kolay geliyor.
o kadar çalışıp da kazandığın 3-5 lira gözünde olmuyor bu monotonluğun içinde. kaç yıl ömrüm kaldı bilmiyorum fakat 3 yılı sadece ev-iş arasında geçti..
buna sebep olanlara izin verdiğim için başta kendim suçlu olsam da; onun hayatımda olmadığı zamanları özlüyorum.
yalnız olmayı özlüyorum.
çalışmaktan uykusuz kaldığım zamanları değil; muhabbetten gezmekten yorulduğum zamanları özlüyorum.
günü bir şehirde bitirip, sabahı başka bir şehirde karşılamayı..
sırt çantamla şehir şehir gezdiğim günleri..
yeni insanlarla tanışmayı ve hikayelerini dinlemeyi..
tüm baskılardan kurtulup; kendim olmayı özlüyorum..