çünkü onca aşağılanmalara, cinayetlere ve ezilmelerine karşı hala dimdik ayaktalar. okumak için kilometrelerce yol yürüyen sen değilsin, soba yakmak için dağlarda bayırlarda odun toplayan kadın sen değilsin, bir tane bile adam gibi okulu olmayan, öğretmen eksikliği yaşayan, doğru düzgün bir hastanesi olmayıp 50 kişinin birden hücum ettiği 10 metre karelik sağlık ocaklarının önünde sıra bekleyen -ama gelmeyen- yine sen değilsin. 7 yaşına kadar evde kendi dilini konuşup; 7 yaşında okula gidince mecbur türkçe eğitimi gören ve öğrenmekte zorluk geçen biz miyiz, hayır onlar! bir anda memleketinden çıkıp, istanbula geliyor adam ve sırf kürt diye en ucuz iş belki hiç (!) iş verilmiyor. bizse oturduğumuz yerden ahkam kesiyoruz. kürt halkının zaten sevilmeye değil anlaşılmaya ihtiyaçları var. onlara ''kürt'' deyince bile ne kadar ayrımcılık yarattığımızın farkında mıyız?