misisipikedisi

entry54 galeri
    11.
  1. Gider ayak enemyof'un ahmet arif'in dizleri ile duygusallaşan ve son bir kaç açıklama yapma ihtiyacı hisseden yazardır

    "Sözlüğün hukuk kurulu" başlıklı entry'de okuduklarımdan sonra sözlükten ayrılmaya doğru gelişen tepkimi biraz daha açmam gerekiyor.

    Ben kendimi sadece sözlükte ifade etmiyorum. Sözlükten daha açık kanallarda (resmi ve resimli nüfus cüzdanında bulunan isimimle) yazıyorum, çiziyorum ve de düşünüyorum. Bu açık kanallar içinde günlük bir gazete (ayda 2-3 arası yazım yayınlanıyor), internette bir haber sitesi (mümkün olan her fırsatta yazıyorum), şubat ayında çıkacak bir kitap, yazılması planan 2-3 kitap vb.

    Bu açık alanlarda burada yazdıklarımdan daha farklı şeyler yazmıyorum. Ve yazılaların çoğuda bu ülkenin devleti için muhalif düşüncelerdir. Muhalif olmanın bedelinin ülkemizde ne kadar zor olduğu sanırım herkesçe malumdur. Muhalif olarak başıma gelebileceklerden korkuyor muyum. Hem de nasıl? En başta insanım. Hiçkimse durduk yere sıkıntı çekmek istemez. Hele bu ülkede. Korkuyorum ama bu korkularımdan kurtulmanın da malesef başka yolunuhayatım boyunca göremedim. Devletim kusura bakmasın korkumu giderecek bu yaşıma kadar hemen hiç birşey sunamadı.

    Ben ve benim gibileri korkuttu, kendisine ful destek çekenlere ise bağışlayıcılığı her zaman ihsan etti. Onun yaptığı her şeye koşulsuz destek verenlere ya da başını çevirenlere verdiği ihsan benden uzak dursun.

    sözlük(ler) kişisel olarak benim ifade alanlarım olmadığı için, hukuk kurulu başlığındaki 301 gibi bir dert benim her zaten yakamda olabilecek bir derttir.

    O başlıkta yazılanlara itirazım ise sözlüğün peşinen yazarı yanında yer almayacağını ifade etmesidir. Bir yazar nasıl sözlük formatına uygun yazmadığında yazıları siliniyorsa ve silinen yazılara gerekçe sunuluyorsa, yasalara karşı bir yazı girildiğinden yazarı uyarmak ya da gerekirse yazılarını silmek yerine, şikayet olursa teslim edilir, anlayışı, nereden bakılırsa bakılsın otosansürdemektir.

    işte benim karşı çıktığım şey otosansürün dayatılmasıdır. Yoksa ne sözlüğü ne de kendimi durduk yere yasadışı ilan edebilecek entrylerde ısracı olamak ya da "sözlük bana hiç bir koşulda karışamaz" demektir. Sözlük bana hiçbir şekilde karışamaz demek de yazarın ya da yazarların karşısındaki tahakküm altına alması demektir ki buda yanlıştır.

    Kısacası ifade özgürlüğü anlamında sözlüğün himayesine sığınma gibi bir ihtiyacım ne dün ne de bugün oldu. Tepkim ifade özgürlüğü konusunda sözlüğün en baştan tavrını devletin sınırları içine hapsetme girişimidir. Devletin her yaptığının doğru olup olmadığını tartışmıyorum bile.

    Bu sebeplerden dolayı, sözlüğün devletimizin çook uzun süredir ( en az 27 yıllık) yasakçı anlayışına karşı yazarlarına önerdiği "otosansürü" protesto etmek adına ayrılıyorum.

    Tek kişilik gibi gözüken bu tepkinin ukalalık gibi algılanması hem normaldir hem de pek de umrumda değildir. Sorun kişisel olarak gösterdiğim tepki konusunda rahat olup olmamamdır. Bu nedenle de kimseye beni takip edin, demek gibi bi terbiyesilik yapacak değilim. En azından bu alan böyle bir çağrı alanı değildir.

    not: entyr'nin kişisel ifadeler içermesi yanında kişiselliği, bir durumu anlatmak için kullanılmasının, moderatörler tarafından kişisel bulunarak silinmemesini umuyorum.
    6 ...