25 Aralık 1991 - istanbul-Bakırköy, istanbul Caddesi'nde izinsiz gösteri yürüyüşü yapan 40-50 PKK yanlısı Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası ve Çetinkaya Mağazası'na molotof kokteyli atmış, dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkayanın kardeşinin sahibi olduğu Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangında 7'si kadın 1'i çocuk 11 kişi öldü. 14 kişinin yaralı kurtulduğu olayla ilgili olarak 47 kişi yakalanmıştır.[2][3][4]
14 Temmuz 1991 - Kahramanmaraşın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar.
20 Şubat 1992 - istanbul Ticaret Odası'na binasına çanta içindeki saatli bomba bırakıldı. Bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.[4]
21 Mart 1992 - PKK, Nevruz Bayramı'nı neden göstererek bölge halkını genel bir isyana yönlendirmeye çalıştı. PKK örgütünün büyük hazırlıklar yaparak başlatmak istediği bu plan bölge halkının sağduyulu yaklaşımı ve güvenlik güçlerinin çabası sonucu başarısız oldu.
10 Kasım 1992 - Diyarbakırın Hani ilçesine PKK militanları tarafından baskın düzenlendi. Saldırıda, 1 yerel muhabir, 3 güvenlik görevlisi ve 9 vatandaş öldü.[4]
15 Kasım 1992 - Mardinin Mazıdağı ilçesine bağlı Balpınar köyü ve Iğdırın Ortaalican köyüne düzenlenen baskında 8 kişi öldürüldü, 13 kişi yaralandı.[6]
7 Aralık 1992 - PKK'lılar Mardinde bir minibüse pusu kurdu. Silahlı saldırıda 4 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.
4 Haziran 1993 - PKK'lılar Hakkâri ve Bingölde köy bastı. Saldırılarda 7 kişi öldürüldü 3 kadın kaçırıldı.[2]
15 Haziran 1993 - PKK, Bingöle bağlı Ilıcalar Bucağı Üçpınar köyü ve Siirtin Şirvan ilçesine bağlı Gözlüce köyünü roketatarla bastı. Silahlı saldırıda 9 kişi öldü, 4 kişi kaçırıldı. Aynı gün Siirt-Eruh karayolunda bir sağlık memuru da kurşuna dizilerek öldürüldü.[2]
5 Temmuz 1993 - (Ana madde: Başbağlar Katliamı) Erzincan'ın Başbağlar köyüne yapılan silahlı saldırı sonucunda 33 kişi öldürüldü ve köydeki 57 ev ateşe verildi. 3 vatandaş saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.[2][3][6]
18 Temmuz 1993 - PKK, Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüzlü yaylasında silahlı saldırı gerçekleştirdi. Olayda 24 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.[3]
4 Ağustos 1993 - Bir grup PKK'lı Bitlisin Mutki ilçesine bağlı Yenidoğan ve Kavakbaşı köyleri arasında yol kesti. Durdurdukları iki yolcu minibüsünde bulunan toplam 15 kişiyi kurşuna dizerek öldürdüler. Saldırıda 13 kişi yaralandı.[2][3][6]
10 Ağustos 1993 - PKK militanları Bingölün Genç ilçesi yakınlarında bir yolcu minibüsünü pusuya düşürdü. Saldırıda 8 yolcu öldürüldü, 10 yolcu yaralandı.[6]
29 Ağustos 1993 - Vanın Çaldıran ilçesinde 4 PKK'lı öldürüldü. Kocaelide PKKya yönelik gerçekleştirlen operasyon kapsamında aralarında DEP Gebze ilçe Başkanının da bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. PKK'lılar Elazığın Kovancılar ilçesinde baskın yaptıkları köyde, kaçırdıkları 14 kişiden 9u öldü.[6]
30 Eylül 1993 - PKK üyeleri, Batmanın Kozluk ilçesinde bir mezraya yaptıkları baskında, köy korucusu bir aileden 7 kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı.[6]
4 Ekim 1993 - PKK militanlarının Mardinin Midyat ilçesindeki köy yoluna döşedikleri mayına bir yolcu minibüsünün çarpması sonucunda 26 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.[3][6]
4 Ekim 1993 - Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Deltepe köyüne PKK'lılar tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 33 kişi öldürüldü 10 kişi yaralandı.[3]
5 Ekim 1993 - Hakkari, Siirt ve Batmandaki çeşitli köy ve mezralara PKK'lılar tarafında düzenlenen silahlı saldırılar düzenlendi ve 22 ev ateşe verildi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 kişi öldürüldü, 10 kişi yaralandı, 22 ev yakıldı.[7]
10 Ekim 1993 - Türk güvenlik Kuzey Irak'a operasyon düzenledi. 41 PKK üyesi ölü ele geçirildi.[5]
21 Ekim 1993 - PKK militanları Derince köyünü bastı. Silahlı saldırıda 24 kişi öldürüldü, 7 kişi yaralandı.[3]
25 Ekim 1993 - Erzurum'daki Çat ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın yapıldı. PKK'lıların köy halkını bir kahvehaneye toplayarak PKK lehinde propaganda yaptıkları ardından otomatik silahlar ile tarandıkları öğrenildi. Saldırıda 35 kişi öldü, 50 kadar kişi de yaralandı.
21 Ocak 1994 - Mardin'in Ormancık köyüne düzenlenen silahlı saldırıda 16 vatandaş öldürüldü, 4 kişide yaralandı.[3]
28 Ocak 1994 - PKK'nın Zeli kampı savaş uçaklarınca bombalandı. Hava harekatında 600 PKK'lı öldürüldüğü açıklandı.[8]
29 Ocak 1994 - Türk Ordusu'nun Irak'ın kuzeyine gerçekleştirdiği operasyonda 5002000 librelik 132 bomba atıldı. 100 PKK'lı öldürüldü.[2][5]
12 Şubat 1994 - PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi hayatını kaybetti, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı
4 Mayıs 1995 - PKK'lıların istanbul-Küçükçekmece'deki Nazlı Giyim Mağazasına molotof kokteyli atması sonucu çıkan yangında 3 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.[3]
25 Mayıs 1995 - Batmanda bir minibüs durağına bomba yerleştirmek isteyen PKK'lının yerleştirmek istediği bomba elinde patladı. Olayda PKK militanının yanı sıra 7 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.[7]
24 Temmuz 1995 - Vanın Gürpınar ilçesine PKK'lılar tarafından silahlı eylem düzenlendi. Saldırı sonucu 2'si güvenlik görevlisi 14 kişi öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi yaralandı.[7]
5 Ağustos 1995 - PKK militanları Hatay'ın Hassa ilçesine bağlı Akbez beldesine roket atarlar ile saldırı gerçekleştirdi. Silahlı saldırıda 3ü çocuk 8 kişi öldü, 4 kişi yaralandı
9 Temmuz 1998 - Eminönü'deki Mısır Çarsında bulunan Ünlüoğlu büfesine yerleştirilen bombanın patlaması etmesi sonucu 3'ü çocuk 7 kişi öldü, 10'u yabancı 111 kişi yaralandı
yoruldum. gerçekten de pkk tüm bunları yaparken diyordu ki: türk halkına bir mesaj yolluyor pkk; "bizim derdimiz sizinle değil, devletinizle". istesek büyük zarar veririz ama küçük bombalarla kontrol altında şiddetle sindiriyoruz sizleri.
ve benim ailemin ödü kopuyordu taksime gittiğimin lafını duyunca 90'larda. çünkü bombalar konuyordu şişli'ye, taksim'e. ihbarlar, yakalanan eylemciler, etkisiz hale getirilen bombalar. bütün çöp kutuları kaldırıldı pkk bizim derdimiz sizinle değil derken. sonra pkk uzlaşmaya varacağını, şehirlerden çekileceğini bildirdi. ve çöp kutuları geri geldi. fakat öğrendik ki; sadece ülke içlerine çekilmiş, karadenizi mesken tuttular bir ara. akdenizde de takılmışlardı doğru hatırlıyorsam. karadeniz en net hatırladığım vakalardan birisi.
başka şeyler:
baştan sona tbb' yayınından alınmadır: pkk'nın 1980 sonucu ortaya çıkıp, zamanla diğer ülkeler tarafından beslenmesi üzerine tartışmadan:
Bakın, bugün bile herhangi bir hareket, yani diyelim ki
PKK hareketi; bu PKK hareketi, basit bir insan hakları hareketi
değildir. PKK hareketi, dış güçler tarafından sürekli desteklenmiştir,
dış politikayı yapan herkes bunu bütün ayrıntılarıyla
bilir; sizin dostlarımz desteklemiştir, müttefikleriniz
desteklemiştir. Bir de bu mücadeleyi yaparken demokratikleşmeniz
bekleniyor. Kan akarken insan hakları hukukunda
ilerleme sağlanamaz. Ancak savaş hukukunda ilerleme sağlanabilir. Yani pratik olmayan bir şeyle uğraşıyoruz burada ve
unutmayalım, bunu her Dışişleri memuru bilir, bir başkasının
insan hakları sorunu, daima kullanılabilecek bir dış politika
aracıdır. Bunu sonuna kadar kullanırsınız, siz de kullanırsınız, biz de başkasına karşı kullanırız, her zaman bu mümkündür.
Onun için bu işin kolay olabileceğini zannetmiyorum.
Yine PKK olayına geldiğimizde, bunun sebebinin ben
şahsen 12 Eylül olduğuna inanmıyorum. Akşin hocamızın
da değerlendirdiği gibi, sayın Aktan'ın da değerlendirdiği
gibi, bunun tamamen dış mihraklarla yönlendirilen bir eylem
olduğunu, terörist bir faaliyet olduğunu söylüyorum; çünkü
Ermeni olayının bıçak gibi kesilmesinden hemen sonra bu
devreye girmiştir. Ayrıca bazı gruplar, iyi niyet olması durumunda her türlü kültürel hakların tanınmasından yanayım.
Ancak bir grup kalkıp, "ülkeyi parçalayacağım, böleceğim" diyorsa,
kan akıtıyorsa, buna da kolaylık sağlamak gerekmiyor.
Kimsenin hakkı kötüye kullanma hakkı olmadığını da burada
belirtmek istiyorum.
bu da kürtpedia'dan:
PKK Önderliği nedir, nasıl yenilir, Kürt halkını yeni bir takım
gelişmeler içine nasıl itiyor, öz kimliğe nasıl kavuşturuyor bunu görüşecekler.
Ardından bunu önlemek için tedbirlerin neler olabileceğini ve askeri-siyasi ajanlık
temelinde ne varsa onu görüşüp değerlendirecekler. Birlikte halkı bastırma! Bunlar
yüzyıllardan beri bu işi yapıyorlar. Halk o zaman dilsizdi, öncüsüzdü, sessizdi,
dolayısıyla işlerini açığa çıkmadan yapıyorlardı. Fakat PKK‟nin ortaya çıkışının
kendine has bazı özellikleri vardır. Her şeyi ortaya çıkaran ve kimin ne olduğunu
açıkça gösteren özellikte olduğu için, bunları da açığa çıkarmak zorunda.
Yüzyıllardan beri oynadıkları lanetli rolün, halkımızca da görülmesi
sağlandı. Bu işbirlikçiler, özgür gerçekliğimizden düşman kadar korku duyuyorlar.
Gelen bütün haberler böyledir. Müthiş bir korku işbirlikçi cepheyi de sarmış.
Mesela daha önce bir tanesini daha değerlendirmiştik; Devletten duyduğumuz
korkudan daha fazlasını PKK‟den duyuyoruz dediler. Bir gazetecinin sorusuna biz
de karşılık verdik: Bunlar kimdir, PKK‟den neden daha fazla korkuyorlar?
Doğrudur, bunların temsilcileri korkuyor! Devletin yok ettiğini, çoluk çocuk, kadın
demeden tankları üzerine sürdüğünü gözleriyle görüyorlar, ama yine de Biz bu
devletten korkmuyoruz, PKK‟den daha fazla korkuyoruz diyorlar.
ve bunların ardından pkk "siyasileştirildi". sonra da parti kurulmasına izin verildi. 2 cümle ile geçtiğim bu kısım bile uzun ve sancılı bir süreçtir. mesele ağaç değil dostum. mesele kürtlerin partisinin pkk ile alınmış olması. ve o pkk'nın içinden çıktığı halkın kanıyla semirmiş olması.
not:iyi ki entry girip çürüt fikirlerimi dedin. pkk tarihi üzerine kitap yazdırırsın adama bu şekilde. netten 5 dakikada bu kadar. entrysiyle costuran yazar bi daha mı entry'ne dalarım. töbe lan töbe. 90 ların kaynakları ha deyince bulunmuyor. zaten ortam 2 gün geriye gitmene izin vermiyor.