genel olarak olumlu bulduğum, ama bir türlü anlamlandıramadığım 2015-2016 sezonunda uygulanacak olan karardır.
olumlu buluyorum çünkü güzel futbol izleme ihtimalimizi artıracaktır bu uygulama. bakın kesin olarak konuşmuyorum, neticede bu kuralın istismar edilip ligin yabancı çöplüğüne dönme olasılığı var ki muhtemelen öyle de olacaktır. ancak şu devirde hala yabancı oyuncu kotası koyarak kulüplerimizin avrupada başarı elde etme olanakları hemen hemen hiç yok. öte yandan akıllı bir yönetim bile iş başına gelse, şu anki sistem ile avrupa kulüpleriyle yarışabilecek bir kadro oluşturamaz. ilk 18 de 10 tane, ilk 11de 6 tane yerli oyuncuyu nereden bulacaksın kardeşim? mümkün mü öyle bir şey? şimdi en azından avrupada başarı için bir bahanesi kalmadı yöneticilerin.
ayrıca adam gibi yönetilen kulüpler bu sistemle çok büyük fark atabilirler rakiplerine. iyi bir gözlemci ağı kurmanın önemi fazlasıyla artacak. hem oyunculuğu hem de karakteri bakımından profesyonel oyuncular ve iyi araştırılmış genç oyuncular ile (yerli yabancı fark etmeksizin) iyi bir kadro kurulabilir, takımında parlayan genç oyuncuların bonservisinden kar edilebilir. elbette bu kısa vadede olabilecek bir şey değil. o yüzden bu sistemin başarılı olabilmesinin altın şartı istikrar. iki sene sonra bir yönetici daha çıkıp "bu da olmadı, eski düzene geri dönüyoruz" derse, bundan herkes zararlı çıkar.
en önemlisi de fazlasıyla şişmiş yerli topçu balonunun patlaması artık kaçınılmaz. 5 milyon avro para verilip sabriyi kesemeyen (gerçi sabrinin de bu aralar maaşallahı var) oyuncular artık bu piyasada 500 bin avro bile etmemeli. bu iyi bir şey. ben takımımın bir milyon bile etmeyecek adamlara 5-6 milyon para saçmasını izlemek istemiyorum artık.
ama anlamlandıramadığım şeyler var tabi. birincisi, yabancı sınırı son zamanlarda sürekli düşürülürken şimdi neden serbest bırakılıyor? hani planlamaydı şuydu buydu? eee, şimdi türk kulüpleri bu sezon 5 tane yabancıyla oynayıp seneye 6 yabancı takviyesi yapma planları mı kurdular? kaldı ki sözleşmeleri, yabancı sınırına göre yapılan yerli oyuncular var (bizde selçuk ve burak mesela). bunlar ne olacak şimdi?
tff her zamanki gibi çok mantıksız ve kel alaka bir karar aldı. bu tarz kararlar alınırken sadece iki üç senelik düşünülmez. bir vizyon konulur ortaya. yabancı oyuncu sınırı konusunda tff sınırlandırmaya mı gidecek, yoksa sınırı esnetme yoluna mı başvuracak? bu konuda alınan kararlar sonraki federasyon yöneticileri tarafından bile benimsenmeleri gerekirken bizde aynı yönetici dün tükürdüğünü bugün yalıyor. gerçi çok şaşırmamak lazım. bu ülkede ne doğru ki futbol federasyonu doğru olsun?
hele milli takım, bundan kısa vadede çok olumsuz etkilenecektir. önümüzdeki yıllarda torba düşmemiz çok olası bana kalırsa. ha benim umurumda mı? çok da değil açıkçası. şu anki milli takım, ne kadar milli ki umursayayım? ama şu anki duruma göre yerli oyuncuların eskisi kadar forma şansı bulmaları pek mümkün görünmüyor. düşünün ki önümüzdeki sezon umut bulut galatasaraydan gönderiliyor, burak yılmaz yedeğe çekiliyor ve yerine bir yabancı forvet alınıyor. mustafa pektemekler, cenk tosunlar vs eskisi kadar forma şansı bulamayacakları kesin değil mi? peki böyle bir durumda milli takımın forveti kim olacak?
öte yandan detaylarından anladığım kadarıyla uygulamaya konulacak olan karar, altyapıdan çıkan oyuncuların yararına değil. ben beklerdim ki kulüplere ilk 11de ve ilk 18 de altyapıda yetişmiş oyuncu kullanma zorunluluğu getirilsin, transfer harcamalarından altyapıya pay ayırılsın falan... hepsi hikaye oldu. zaten bu yönetimden böyle bir şey beklemek de hata olurdu. mesele sadece milli takım değil. biz futbolcu üretemiyoruz, tam tersine tüketiyoruz. hem de her anlamda! hazır yetişmiş oyuncuyu getirip çürütüyoruz. bu sistemde bunu değiştirecek hiç bir şey olmadığı gibi teşvik edecek pek çok faktör var. neden bir iki milyon avroya hazır yetişmiş yabancı oyuncu alıp taraftarı da gaza getirmek varken, gidip altyapıya her sene milyonlarca dolar harcayasın ki? hem altyapıyı güçlendirsen, en iyi ihtimalle meyvelerini 5 yıl sonra toplamaya başlarsın. o zamana kadar da ne yöneticin başta kalır, ne de teknik direktör. o halde en mantıklısı altyapıyı boş verip futbolcu aramaya yönelmek bu sistemde.
işte bu büyük bir sıkıntı. çünkü futbol ekonomisi sürekli büyüyor ve inanılmaz rakamlara ulaştı. biz bu kafayla yüz binlerce lisanslı türk futbolcusunu sokağa salıyoruz adeta. kendi gençlerimizden vazgeçerek elin oğluna basıyoruz parayı. milliyetçilik olsun diye söylemiyorum bunları. ama bu sektörden bizim vatandaşımız neden istifade etmesin? düşünün ki çocuğunuz ya da kardeşiniz futbola çok ilgili. şu vaziyette ona "hayallerinin peşinden koş" diyebilir misiniz? ben diyemem açıkçası. çünkü bu sistemde o çocuğun bir yere gelebilme ihtimali çok zayıf. altyapı yok, altyapıdan gelen oyuncuyu kullanabilecek vizyona sahip bir üst yapı yok, profesyonel futbolcu olamadığında bir alternatif yok... kısacası şu halde aklı başında bir velinin çocuğunu futbolcu olmaya yönlendirmesinin mümkünatı yok.
vizyonsuzca yapılan her iş gibi bu işi de ellerine yüzlerine bulaştıracaklar, bundan eminim. ama en azından senelerdir taraftar olarak çok çektiğimiz bir maçta parlayıp, kontratı kapıp, sonra da kontrat sonuna kadar yatan yerli topçu furyasından kurtulacağımız için mutluyum.