90 dakikayı dikkatli gözlerle izlemiş bir beşiktaş taraftarı olarak beşiktaş'ın yenilmesini 4 sebebe bağladığım baştan sona beşiktaş fenerbahçe derbisini anımsatan -hatta onun tekrarı olan- maç.
1)olimpiyat stadı beşiktaş için deplasmandan farksız. yani bu stada gelen takım -deplasman takımı- daha avantajlı. beşiktaş için evsahibi olmaktan söz edemiyoruz bu statta.
2)büyük maç tecrübe eksikliği ve kısmen acemilikler. galatasaray'ın daha tecrübeli bir takım olduğunu es geçmemek lazım. poziyonları değerlendirecez de melo ve sneijder'in veli'nin üzerine oynaması maç boyu. ve veli'yi sneijder'in profesyonelce attırması. bunlar tecrübe oluyor.
3)hakemlerin üç büyükler arasında kuralları sadece beşiktaş'a uygulaması. geçen hafta 5 kişi çizgiye basar atiba atılır, bu hafta melo dirsek ve veli'ye ceza sahası içinde yaptığı poziyonlarla kart görmez, sneijder veli'yi tahrik eder kart görmez fakat veli kedi gibi tırmıkladı diye ağır bir kararla atılır. kural kırmızı diyor tamam, peki zamanında bu veli boğazından sıkıldı meireles kişisi tarafından. nice böyle harekete göz yumulur. yalnız konu beşiktaş olunca kartlar çok kolay çıkar, havada uçuşur adeta. kurallar beşiktaş içindir. beşiktaş'a karşı uygulanmalıdır.
4)slaven bilic'in sistem organizasyonunda başarılı olduğu kadar derbi maçlarında yaratıcı taktik uygulamalar yapmaması. zira bilmem kaç tane derbide galibiyetimiz yok. bu elbet tesadüf değil. tabii bunda takımın hala galatasaray ve fenerbahçe ayarında tecrübe sahibi olmamasının da etkisi var. fakat dünkü bilic değişikliklerinden özellikle ismail'in oyuna alınıp sosa'nın oyundan çıkması manasızdı. maç içinde strateji geliştirebilen bir hoca yorgun da olsa ayakta da duramasa sosa'yı oyundan çıkarmaz. hele ismail o mevkii için bir alternatif olamaz. maç içinde risk daha da arttırılıp forvet ikilenebilirdi. bu tarz şeyler hiç denenmiyor. zaten yeniliyoruz bir de farklı bir şey deneyelim yenilirsek öyle yenilelim.
maçın hakkı kağıt üzerinde beraberlikti. iki takımda maçı hak edecek varyasyonlardan uzaktı. beşiktaş gibi koskocaman kulübün olimpiyat stadına mahkum olması skora etki etti cüneyt çakır'la beraber.
şimdi ilk golde 2 adet faul mevcut. burak'ın veli'ye yaptığı dokunma adam yükseldiği için faulle cezalandırılmalıydı. doğal olarakta golün iptali gerekiyor. aynı pozisyonda franco'nun burak'a sarılması faul gibi dursa da bu tip poziyonlar penaltıyla cezalandırılmadığı için tercih faulden yana olmalıydı. defans oyuncusu yükselirken ona şarj yapıldı ve bence bu nizami değildi.
zaten bu pozisyon doğmadan melo'nun veli'nin yüzünü kündelemesi faulle cezalandırılsa kornerden o poziyon doğmayacaktı.(bence bu poziyon net sarı kart melo)
melo'nun veli'ye dirseğine faul verildi doğru ama sarı kart nerede? pozisyon icabı -karşılıklı çekmeler- olduğu için kırmızı olmasa da pozisyonun kartsız atlanması saçmalık.
iki üç pozisyonda da sosa kontra yakaladığı için ısrarla oyuna devam etti. arkadan çekmeler, tekmeler var durdurmak için. pozisyon bitiminde sarı kart verilmedi.
gelelim veli'nin atıldığı pozisyona. veli'ye kırmızı veriyorsan sneijder tahrik ettiğinden sarı kart görmeliydi. bir başka alternatifte veli'nin sarı kart görüp sneijder'in hiçbir şey görmemesi. ilki tercih edildi, ama sneijder atlandı. (bence ağır karar, üstelik evsahibi aleyhine veriyorsun)
oğuzhan'ın sneijder'ı sakatladığı pozisyon sarı kart dipçizgide kornere çıkan topa çıkmamış muamelesi yapıldı bu tip hatalarda mevcut. sonuçta cüneyt çakır'ın maça etkisi büyük oldu olimpiyat'la beraber.
melo veli'yi sindirdi, sneijder'de attırdı, veli'de oyuna geldi. beşiktaş derbi maçlarındaki özgüven eksikliğini üzerinden atmaktan uzak. maçı konya'da oynama teklifine onay vermeyen -böylece derbiyi rezil saha koşullarına mahkum eden- cinconlu yönetici ali dürüst'e de saygılar...(işinize gelince sportif kardeşlik işinize gelince çıkarınız)