maçı izlemiş biri olarak şöyle yorumlarımı dile getirmek istediğim maç.
maçın ilk yarısı topa sahip olma olarak galatasaray üstün olsa da her iki takım da aşırı top kayıpları yaptı.
ilk yarı o kadar sıkıcıydı ki tutup balkona sigara içmek için çıktım.
ayağımdaki terlik kaydı ve balkondaki su birinkitisinin içine düştüm.
maçın ilk yarısının son anlarıydı. hiç bozuntuya vermedim üstümü de değiştirmedim.
ikinci yarıyı ıslak ıslak izledim.
ilk yarı her iki takımın da gol pozisyonu yoktu.
ikinci yarı beşiktaş'ın üstünlüğü ile başlasa da galatasaray kazandığı kornerler sayesinde, sabri'nin ortasından felipe melo voleyle gol atmayı başardı.
veli kavlak-wesley sneijder çekişmesine gelirsek;
veli zaten maçın başından beri orta sahada fauller yapıyordu ve akabinde sneijder'in yüzünü tırmaladı.
kırmızıyı hak etmişti.
daha sonra beşiktaş gökhan töre ile baskı yapmaya başladı işte o anlarda galatasaray öldü.
hamit altıntop kadar kazma bir futbolcu yok. ne pas verebiliyor ne teknik zekası var.
selçuk inan çok güzel bir hareketle kaleye topu attı aynı güzellikte tolga kurtardı.
beşiktaş baskılıydı ikinci yarının ortasında.
nitekim direkten dönen bir top vardı. gol bulamadılar.
umut bulut yine her zamanki gibi etkisizdi.
burak yılmaz maçta gözükmese de son anlarda galatasaray'ın ikinci golünü attı.
maçın adamına gelirsek chedjou diyorum. semih de iyiydi.
beşiktaş yöresinde ise genel olarak en iyi oynayan gökhan töre'ydi.
muslera'yı da tebrik etmek lazım hiç hata yapmadı.
genel olarak sıkıcı maçtı çünkü hava şartları ve zemin berbattı.