dünya siyasetinin en önemli gündem maddelerinden biri, inanılmaz miktarda ve hızda yaşadığı düşüş ile çok sayıda ülke ve bölgeyi tedirgin ediyor.
özellikle soğuk savaş sona erdikten sonra, ekonomik tetikçilik amerika'nın cia eliyle uyguladığı bir politika. isteklerini yerine getirmeyen gelişmekte olan ülkelerin üzerine kağıtlarla, trendlerle, ekonomik göstergeler ile saldırıyor, ekonomik krizlere sebep olarak "pes etmek" durumuna getiriyor ülkeyi. ardından da gelsin puppet regime.
artık kontrolden çıkmış olan putin, seçim sonrası isteneni veremeyen yeni tahran yönetimi, amerika için değişiklik gerekliliği oluşturdu, suudi arabistan eliyle bu ülkelerin canına okuyor. petrol fiyatlarını 120 dolardan 50 dolar seviyesine çekiyor, petrol arzını gittikçe arttırıyor, nihayetinde miktarı artan her meta'nın yaşadığı şekilde petrol fiyatları düşüyor.
elbette ki düşen petrol fiyatları yalnızca rusya ve iran'ı vurmayacak. başlangıçta düşen enflasyon ve giderler nedeniyle, petrol fiyatlarındaki düşüş gelişmekte olan ülkeleri mutlu ediyor. ancak, rusya ve iran ile ticaret ilişkisi bulunan ülkeler sıkıntıyı yaşamaya başladı bile. üstelik, körfez ülkelerinin gelirleri de aynı şekilde düşüyor. yani suudi arabistan bu tavrını sürdürerek, tüm opec ülkelerini de sıkıntıya sokuyor.
venezuela'da iç huzursuzluklar başladı bile. ekonominin neden bu kadar yüksek oranlarla petrole dayandırıldığı sorgulanmaya başladı. dönüşüm için yeterli süreleri olup olmayacağına, döviz rezervleri karar verecek.
türkiye? rusyada kriz çıkan her dönemde, "tesadüfi olarak" bir yıl sonra türkiye'de de ekonomik krizin baş gösterdiği istatistiğini vereyim.