çiş yapabilmektir. prostatı yüzünden yapamayan amcanin dakikalarca canını yakarak sonda takmamin ardından gülümsemesi ile anladim.
yatarken rahat nefes alabilmektir. kalp yetmezliği olan abi oksijen maskesine çaresizlikle elini uzatınca anladim.
ayakta durabilmektir. yanan evinin balkonundan atlayıp felç olan teyzeden hikaye alırken anladım.
görebilmektir. diyabet yüzünden görüşünü büyük oranda kaybeden teyze "üstümü örter misin evladım?" derken yüzüme değil boşluğa bakınca anladım.
birkaç dakikada elini yıkayıp banyodan çıkmakabilmektir özgürlük. bir kız çocuğunu otuzuncu dakikasında çıkarmak için dil dökerken anladim.
konuşabilmektir. yüksek tansiyon sebebi ile inmesi olan abla derdini anlatamadığında anladım.
yastığa başını koyduğunda uyuyabilmektir. geçen hafta yeğenini kaybeden ve testleri normal olmasına rağmen ağrılar içindeki abiyi evine yollarken anladım.
nabzının alınmasıdır özgürlük. arrest gelen hastayı kurtaramadığımızda anladım.
sağlıklıysan özgürsün, gerisi boş laf, gerisi bahane.