tamamen abdullah gül'ün pasa gönül kriterleri dahilinde olan atamalardır. bundan önce bu devran nasil yürüdü ise şimdi de aynı şekilde yürüyecektir. istedigimiz kadar kıcımızı yırtalım "antidemokratik " diye!
fakat bu seçim ne kosulda olursa olsun universiteleri tekkelere dönüştürmeyecegi kesindir. çarşafla universiteye girmek zaten mumkun degil. birbirimizi kandırmayalım o zaman degil mi canlar?
ha ne olur en fazla, goreve gelen yeni rektör 5 vakit namaz kılan ihlaslı biri olabilir. kapıda basörtüsünü degiştirmek zorunda olan kızlara acır gözle bakıp; "ne yapayım kurallar böyle" diyebilir. akabinde ve detayında gazeteler o rektorun hacdan dönen validesinin fotolarını carsaf carsaf basıp tepeye "genclik seriatcılara emanet" diye başlık atarlar. aynı gün dallama bir köse yazarı bunu susler püsler sunar insanların önüne. 5-6 gün de sözlükte bunu konusuruz. olacagı budur canlar! neden kasıyoruz birbirimizi?
öz vatanımızda birbirimize garip gibi bakamaktan kurtulamadıktan sonra neden sisteme bok atıyoruz ki?