tercih listende özellikle bulunmaması gereken okuldur. gelmemen gerektiğini anlatmak için nereden başlayayım bilemedim. sanırım 'gazili olmak ayrıcalıktır.' sloganındaki ironiyle başlayabiliririm.
daha tercih aşamasındayken bile eğer biraz dikkatliysen bu okulun son yıllarda taban sıralamasının düzenli olarak binlerce kişi geriye gittiğini farkedeceksin. kısa vadede 'yiaaa nolcak ki yiaa ben diplomama bakarım' desen bile bu gerileme devam ettikçe sen 4. sınıfa geldiğinde 1.sınfılarla aranda okula giriş başarısı açısından uçurum olucak ve okulun prestijini dolayısıyla senin prestijinizi etkilicek. 'gazili olmak ayrıcalıktır.'
abilerin ablaların övmüş olabilir, okulun geçmişinden dolayı ideolojinie yakın hissedebilirsin veya ankara'da hukuk okumak hayalin olabilir ancak sana ne anlatıldıysa ne hayal ettiysen hepsini unut. yok öyle bişey. derecenizi boşa harcamayın, ankaradaki başka bir bölüme veya başka bir üniye git ya da başka bir şehirde başka bölümlere git ama gelme kardeşim. övülecek hiç bir tarafı bir ayrıcalığı yok bu lanet kasvetli yerin. okulu geçmişinden dolayı siyasi görüşüne yakın hissediyorsan (kim milyoner olmak isterdeki ses efekti) elendin birader. rektörlük seçiminde 5. sırada olup komik derecede az oy alan adamı cumhurbaşkanı rektör atıyorsa orda bir dur düşün derim. birazcık meraklıysan adamın kayserili olduğunu ve hakkındaki mobbing haberlerini de duyar ve okulun artık başka görüşlerin elinde olduğunu farkedersin. eğer ankarayı eğlenceli bir yer sanıyorsan sende kaybedenler kulubüne hoş geldin.'gazili olmak ayrıcalıktır.'
bu arada benim bu okulda ne hocalarla ne de öğrencilerle kişisel hiç bir husumetim olmadı. derslerde de ortalama bir öğrenciyim. bu yazıyı yazmamın nedeni kendi başarısızlıklarımı hatalarımı okulun üstüne yıkmak değil sana objektif bakış açısı sağlamak.
yaptın bir eşeklik geldin gühf'ye diyelim.(şair burada kendine kayıyor.)ailenle veya tek başına beşevler kampüsünün önünde indin. gözüne çarpacak ilk şey 'gazi üniversitesi iktisadi ve idari bilimler' adlı eski bir tabela olacak. büyük ihtimal 'ulan yanlış geldik' diyip bir taksiciye soracaksın. şansın varsa bu yazıyı okuduktan sonra o taksiye biner terminale dönersin gider sınava bir daha çalışırsın. çünkü senin bölümüne ait bir kampüsün bir binan yok kardeşim. sığıntısın sen okulda. iibf'nin binasının en cephesiz, en kasvetli, en ışık almayan, en rutubetli tarafını sana vermişler güzel kardeşim. eğer kampüsünde uzun eşek oynanan, gitar çalınan, karıyla kızla eğlendiğin ortam hayal ettiysen fakülte kapısından girdiğin anda bunun imkansız olduğunu anlayacaksın. belki biraz safsan 'aaa herhalde geniş bahçeleri kafeleri okulun arkasında sanırım' diceksin. deme yanılırsın aldanırsın küçüğüm kalbini kırarlar. sen artık bahçesiz çayırsız çimensiz bir okuldasın. belki şanslıysan bir iki kopuz sesi duyarsın.
kayıt günü binanın girişine gelmeden 300 metre önce bir kalabalık göreceksin. sanırsın ki okula bahçeli gelmiş semaverde türk çayı yapmış dağıtıyor.(bir gün bunu yapmasını bekliyorum.)ama yok kardeşim o gördüğün 3.dünya ülkelerinin olmazsa olmazı kargaşa ve kaostan başka birşey değil. büyük ihtimal sana kayıt için bir sıra vermiş olsalarda gerek bizim milletin özelliğinden gerekse okulun bu hususta düzenleme yetersizliğinden 500 küsür genç ve orada hiç bir işi olmayan kontrol delisi kaos mühendisi 'erken gidelim yiaaa' diyen garantici binlerce velinin arasında tıkış tıkış sıra bekliceksin.2 3 saat iğrenç ter kokusuna itiş kakışa o gerginliğe maruz kalıcaksın. arasıra bir iki güvenlik çıkıp formalite icabı 'lütfen sırayı bozmayalım' kıçını dönüp gidecek. ama benden sana kıyak olsun sen sabahın köründe gitme. kayıt öğleden sonrada devam ediyor , öğleden sonra kalabalık dağılır sende rahat rahat kayıt olursun.'gazili olmak ayrıcalıktır.'
sana bir anımı anlatayım. kayıttan bir gün önce bahçelide deli gibi içmişiz sabahına hangover olmuşuz gözlerden uyku akıyor. o kalabalıkta o yorgunlukta omzunda tanımadık bir el. sarı dişleri ve askeriye saç traşıyla ve tüm gereksiz samimiyetiyle bir güvenlik 'ehehehe senin gib bir genj vardı 3. senesinde okulu bırahhtı sende çohhh durman burda ehehehheh.'eyvallah usta ilk günden moral oldu ama çok haklıymışsın.
neyse, artık görünüm ve fiziki şartları açısından dershaneden veya liseden hiçbir farkı olmayan gühf öğrencisisin hayırlı olsun kardeşim. okulun ilk günü ve diğer günler derse biraz geç geldiysen umarım bacak kasların sağlam ve kulakların sorunsuzdur. ilk zamanlar sınıf hevesli gençlerle tıkış tıkış olduğundan biraz geç kaldıysan en arkada ayakta durursun 3 saat boyunca. umarım dudak okumayı biliyorsundur çünkü hocanın sesi gelmez oralara. ve dilediğin an dersten öylesine çıkamazsın. okulun mimarı okulu iğrenç bir yere yapmaya o kadar zaman ayırmıştır ki derslik kapısının ders tahtasının yanında olmaması gerektiğini unutmuş. bunun ne zararı mı var?dersin ortasında çıkmak istersen tüm sınıfa ve hocaya afişsin ve dersin düzenini bozarsın. yine benden sana bir öneri; derslere gelme, gelmeden kafan biraz çalışıyorsa çok rahat geçersin.'gazili olmak ayrıcalıktır.'
(unutmadan dersleri onaylatmak için danışman olayı adlı öylesine sikko öylesine aptalca bir zorunluluk vardır ki öğrenince afallıyacaksın. okul sana bir danışman öğretmen atar ve ders kaydından önce ona dersleri onaylatmak için yüzyüze görüşme zorunluluğu koyar yeni güzel cici okulun. sen ders başlangıcından bir kaç gün önce mecburen okula gelir ve bu prosedürü halletmeye çalışırsın. sene
başlangıcında pek sorun olmaz ancak yarı yıl tatilini bir hafta erken bitirmene neden olur.)
sınavları konusunda yorum yapmak bana düşmez ancak ilk dönem 10 kasımda pazar sabah 9a sınav koymaları ve sonra 'dikkat et sehven' olmuş demeleri komiktir yazıktır vahimdir elimdir. ne okulun adına ne bu ülkenin sözde aydınları olan dekanlara akademisyenlere yakışmaz bu hareket. öğrencilerin okula yürüyerek 15 dakika olan anıtkabire gitmesine bırakın engel olmayı destek olmanız gerekir ayıptır yahu.
neyse sınavdan ziyade sınavlarının açıklanması büyük derttir. iyi olan hocalar hemen açıklarlar ama bazı hocalar vardır ki finale kadar vizeyi, büte kadar finali açıklamazlar. ertesi gün bütünleme sınavı varken sen bir gün önce öğrenirsin o dersten kalıp kalmadığını.
şimdilik anlatacaklarım bu kadar güzel kardeşim ben senin için hatırladıkça girer editlerim. ama gözümsün yazmayın şu okulu 'ben yandım siz yanmayın allah aşkına.'(sonunda da sosyal mesajımı verdim. selametle...)