osmanlı devleti nin alevi olduğu gerçeği

entry10 galeri
    1.
  1. University of Chicago öğretim üyesi ve prof. dr. ilber ortaylı'nın da hocası olan ord. prof. dr. halil inalcık'ın dile getirdiği gerçek.

    namık kemal zeybek'in de bununla ilgili şöyle bir yazısı mevcuttur. namık kemal zeybek'in yıllarca türk- islam ve turan birliği adına çalışan sünni bir milliyetçi hareket partisi mensubu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim.

    işte o yazı:

    Hacı Bektaş Veli'nin bindiği cansız duvar. Mazharı Nur-i Ali'dendir ona ol yadigar.
    Nare-i düldül ederdi arşı âla da karar.
    Şad hazare bin kâfiri bir narada etti şikar.
    Dedi: Arslanım Ali'dir, kudretine girdikar.
    Lâ fetâ illa Ali
    Lâ seyfe illa Zülfikar
    Koydular başın ol şahın Kerbela Meydanına.
    Bastılar parmakların Şah Hüseyin kanına
    Urdular miskin pelitle kıymadan gerdanına
    Bu hakaretler yaraşmazdı o şahın şanına
    Düşmeden kanı yere, ol demde çağırdı gübar
    La fetâ illa Ali
    Le seyfe illa Zülfikar
    Padişahım çok yaşa
    Devletinle bin yaşa
    Değerli dostlar yukarıdaki sözler Yeniçerilerin sancağında yazılıydı.
    Yeniçerilerin gülbengi de şöyleydi:
    Allah, Allah, illallah
    Boş üryan sine püryan
    Bu meydanda nice başlar kesilir hiç olmaz soran
    Kulluğumuz padişaha ayan
    Üçler, yediler, kırklar
    Gülbengi Muhammedi
    Nur-ı Nebi
    Kerem-i Ali
    Pirimiz, sultanımız
    Hünkâr Hacı Bektaş Veli
    Demire devranına hû diyelim...
    Huuuu....
    Bilenler bilirler... Bilmeyenler de bilsinler ki yukarıdaki sözler Alevi-Bektaşilikle ilgilidir.
    Zaten bilinir ki Yeniçerilerin resmi tarikatı Bektaşilik idi. Yeniçerilerin 94. alayında mürşit olarak bir Bektaşi Babası otururdu. O ölünce yeni "Baba" Hacıbektaş'tan gönderilirdi.
    Büyük resmi törenlerle karşılanır ve makamına oturtulurdu.
    Hatırlayın ki Osmanlı'nın ordusunun temeli Yeniçerilerdi. Devletin temeli ve padişahın muhafız gücü olan Yeniçerilerin Bektaşi olması, bize neyi söyler?
    Diyorum ki Osmanlı devletinin resmi din yolu Alevi-Bektaşilik idi... Ne zamana kadar mı? Selim Padişahın Şah ismail'e ve Safeviliğe karşı bir Sünni set inşası ihtiyacını duymasına kadar... Mısır'dan getirilen Eşari-Sünni din bilginleri Osmanlı memleketine dağıtıldı ve halka Eşari-Sünnilik öğretildi. Sayıları 1000'den çok olduğu söylenen bu bilginlere verilen destek ile Osmanlı'nın resmi mezhebi Sünnilik haline geldi. iş asıl Kanuni döneminde tamamlandı. Sanıldığı gibi Selim Padişah'ın adı, Yavuz Selim değildi. Safevi-Alevi Türkmenlere karşı yürütülen kıyıcı hareketlerden ötürü halk ona "Yavuz" yani kıyıcı, yani zalim dedi...
    Yavuz sözünün sonradan itibar kazanması ayrı bir konudur.
    Belirtmezsek olmaz... Osmanlı'nın başlangıcından Yavuz Selim'e kadar ki resmi din anlayışı Alevi-Bektaşilik olmakla birlikte bugünkü Alevi-Bektaşilik ile birebir aynı olduğu sanılmasın.
    Elbette zaman ve mekân değişikliği birçok akımı etkiler ve değiştirir. Ama özünde ve ana yaklaşımlarda değişiklik olmamıştır.
    Yavuz Selim'le Alevi-Bektaşilik yine de resmi koruma altında ama ikincil derecede varlığını daha üç asır sürdürmüştür. Safevi-Alevilik 'kızılbaşlık' denilerek ezilmiş, Bektaşi-Alevilik korunmuştur.
    Bektaşi-Aleviliğin ezilmesi ise 1826 Yeniçeriliğin yok edilmesi ile aynı anda gerçekleşmiş; Bektaşi dergâhları kapatılmıştır. Ta ki Sultan Aziz'in tekrar serbest bırakmasına kadar.
    Bugünlerde gündeme yeniden giren Alevi-Bektaşilik ile Osmanlı ilişkilerinin özeti budur.
    Osman beyin gerçekte adının Otman olduğu, babasının adı Ertuğrul; oğlunun adı Orhan iken bu Osman adının nereden çıktığı ise ayrı bir tartışma konusudur.

    http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=244482

    (bkz: osmanlı padişahlarının mensup olduğu tarikatlar)

    şu başlıkta osmanlı padişahlarının mensup olduğu tarikatların bir listesi mevcut ve ilk 3 padişahın alevilik adı verilen islam mezhebine bağlı olduğu somut delillerle kanıtlanmıştır.

    öyle ki osman bey'e ye elifli taç giydiren kişi de Hacı Bektâş'tır.(kaynak: Vilâyetnâme-i Hacı Bektâş-ı Veli’yyûl Horasanî, Mevlânâ Câmî, Nefahât-ûl’Üns Siret Celâl’ed-Dîn-i Menkûbernî, Necip Asım, Türk Tarihi.

    1 — Sultan Osman Gazi — Ahi tarikatı (Alevi)
    2 — Sultan Orhan Gazi — Ahi tarikatı (Alevi)
    3 — Sultan Murad-ı Hüdavendigâr(1. murat) — Ahi tarikatı (Alevi)

    şimdi dini saplantıları olan bazı kişiler buna karşı çıkabilir. ''adı osman olan birisi nasıl alevi olur?'' gibi dahiyane tezlerle gelebilirler.

    Osman mı, Ottoman mı?

    Osmanlı'dan giriş yapalım...

    Düşünün; "Ertuğrul" bir islam ismi değil. "Orhan" da islam ismi değil. Ama aradaki kişi (Ertuğrul'un oğlu, Orhan'ın babası) bir islam (?) ismi almış: OSMAN! Peki, yabancı kaynaklarda neden "OTTOMAN" diye geçer? Çünkü Osman Gazi'nin adı Osman değildi, "OTTOMAN" idi. Ve bu yüzde yüz Orta Asya orijinli bir addır. Eski Türkçede "OD" ateş demektir ve ateş yakmak için kullanılan "ODUN" sözcüğü ile yakın ilişkilidir. "ODUN" sözcüğü, "ATEŞiN" anlamına gelir. "Ali'nin, Mehmet'in" sözcüklerindeki gibi düşünün...

    Aynı şekilde iskandinav mitolojisindeki Ateş tanrısı "ODiN" de direkt olarak kökende Orta Asya ile ilişkilidir. "GÖKTEN iNEN ATEŞ" yani "iNEN ATEŞ", yani "iNEN OD=ODiN" buradan gelir.

    Konuya döneyim: Osman Gazi'nin adı "OSMAN" falan değildir. Aslında ismi "OTTOMAN"dır ve
    "ATEŞ ADAM, ATEŞ GiBi ADAM" anlamına gelir. Bugün Almancadaki "OTTO" ismi de Almanlara Hunlardan miras kalan Türkçe isimlerden biridir. OTTOMAN'ı "OSMAN" yapan zihniyet, Türk tarihini islam ile başlatmak isteyen ve islam'dan önceki Türk tarihini görmezden gelmeye çalışan zihniyettir.

    bu arada tabi ki bunları ben söylemiyorum. bunları ilber ortaylı'nın da hocası olan prof. dr. halil inalcık diyor.

    http://video.uludagsozluk.com/v/halil-inalcık-82844/ + (dünyada gelmiş geçmiş en büyük tarihçilerden olan halil inalcık hoca'yı murat bardakçı sus pus dinliyor.)

    peki bu alevilik nedir diye araştırdığımızda türklerin ilk dini olan gök tengri inancıyla olan benzerliği göze çarpıyor.

    http://video.uludagsozluk.com/v/alevi-54990/ +

    ve en son şunu belirtmeliyim ki modern devlet anlayışında din gibi bir olguya yer yoktur.
    1 ...