kendisine şiir armağan etmek istedigim süper uuser.
hoş geldin!
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
çizebilseydim,
bahar olacaktı yüzün
yazabilsem,
en uzunu şiirlerin
olmadı, beceremedim
adını duvarlara yazacak çağım da
çoktan geçit benim.
yasak sevdamın
gözaltı tarafı
çaresiz,
seni yüreğimde erittim.
ama yine de
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
seni olmadığın zamanlarda da sevmiştik,
olmadığın baharlarda da
ama hiç bu kadar telaşlanmamıştık.
beklememişiz üstelik birbirimizi
birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok
ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
ne dost diye baktığımız yüzler
ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
senin yüzün ağlamaktan yorulmuş
ama yine de
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
bir, yüzün vardı görmediğim,
bir, sesin
hiç duymadığım
kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
dokunmadım, bilemezdim
ellerinin beyazlığını.
hangi şarkının neresinde,
hangi şiirin en sevdalı sözünde
çıkacaktın, bilemezdim.
dilimin ucundaydın hep,
işte; şimdi düşüverdin!
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
ağır ağır çıkılan bir merdiven yok
eskittiğin yıllardan değil,
sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
yine gecikmişsin
sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim
ama yine de
hoş geldin,
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
unuttum, bana ne vakit gelmiştin,
saklayacaktım seni.
yüzün gözümde kalacaktı.
bilmeyecektin böylesine sevildiğini.
uykusuz gecelerimde büyüyecek,
sensiz sabahlara uyandığımı duymayacaktın
olmayacaktın sıradan
eskitmeyecektim sevdamı
yoksa yine mi beceremedim?
ama yine de hoş geldin,
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
ben, bir bu dağları eskitemedim,
bir de sana düşmüş yüreğimi
gittiğim yolları hiç hesaba katma!
düşünü görmediğim uyklular zaten haram.
gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı
haydi sar kolarını
ayrılık diyeceğim,
dilim varmıyor
daha yeni söylemiştim;
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
saatin zembereği boşaldı.
bodrumlu balıkçı ismail
çoktan denize açıldı.
antalyada barlar kapanalı
yaklaşık bir saat,
karsta saçakları çatıların,
hala buzları taşımakta.
ve ben hala üşümekteyim
sensizlikten.
düşlerimi hiç terketmedin
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
deniz tuzunu saklıyor.
çizdiğim beyazlarda
karlar çürüdü
suyumuz ekşi,
gönlümüz kırık.
sevip de kaçanların hiçbiri,
yüzyıllardır yakalanamadı.
firarinin umudu tükenmiyor,
yaşamadan bitmiyor kör olası
ama yine de
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
bu hikayenin gecesini uzun yazdım
bir tek, elin kalacak elimde.
sıcak tut, söndürmesin terim.
kapat gözlerini,
sabahı geciktirelim
yorgun olduğu kadar
suskundu gönlüm.
senden evveli anılara yükledim
sevdaya dair ne varsa duyduğum,
yetersiz şimdi.
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi
ne nazım benle içti,
ne cahit sıtkı
onlara geciktiğim gibi
geciktim sana da.
yaşını yaşıma erdirip bir yol,
yazılan onca şiiri,
tutulan onca şarkıyı
ne yaparız şimdi?
ikinci perde deyip yeinden başlayamam ki!
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi
bir tarafımızı eylülde budamışlardı,
kalanı, sevdana kurban
içtiğim içkiye seni düşürdüm,
bu akşam gözlerimi
küllükte söndürdüm.
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
yaşlı yüzümü değdirmek için yüzüne,
ilişmek için gözüne,
ben yaktım ışıkları
uzaktan sevmenin çok ağırmış faturası.
düşünsene, nasıl uzun beklemişim
bağışla sevgilim, ben geciktim
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
korkunun bittiği yere
yazdım adını,
dağların en kuytu yerine
sonsuzluk değildi beklediğimiz,
bir parça mutluluk diye diretmiştik.
çok mu geldi bilmem ki
tanrının gözüne
ama yine de
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!
eskidi saatler.
zamanı geldi,
yeniden düşmeliyim yollara
geceler sırtımda,
cebimde sevdalarım
yardan öte söyleyecek
sözüm vardı benim
düşlere saklamalı şimdi yari,
uyanmamacasına!
yükselmeli ateşim,
kanamalı, sıkmaktan
avuç içlerim.
terleyip atmalıyım içimden seni.
kimseler bilmemişti,
görmemişti gelişini,
benden gidişindeki gibi
ama yine de
hoş geldin
eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
hoş geldin!